Sabah geliyor
Başlıyor anlatmaya… Duyduklarını, okuduklarını, dinlediklerini aynen anlatmıyor.
Kimi zaman ters yüz ediyor, kimi zaman kendi amacına uygun hale getiriyor, bazen yanlış olduğunu bile bile, kendi amacına hizmet etsin de ne olursa olsun mantığı içinde anlatıyor.
Dayanılır gibi değil
Ağzından hiçbir olumlu söz çıkmıyor, nerede bir olumsuzluk varsa buluyor, yanına da birkaç etkili kelime katarak servis ediyor.
Herkesin huzursuz olmasını, rahatsızlık duymasını, isyan noktasına gelmesini istiyor.
Neden?
Bütün enerjisini bu işe ayırıyor
Okumuyor, çalışmıyor, kendini geliştirecek faaliyetlerin içine de girmiyor…
1900’lü yıllarda iki kişi bir araya geldiği zaman konuşacakları tek bir konu vardı; Sultan Hamit…
O'nun ne Kızıl Sultanlığı kalırdı, ne çirkinliği, her şey anlatılırdı, baykuştu O, uğursuz bir baykuş(!)
Yerden yere vurulur, O giderse sanki her şey düzelecek, cennet yanımıza kadar gelecek, gelirimiz artacak, ülke birden bire kalkınacak, uçacaktı, sanki kuş gibi uçacak…
Böyle anlaşılıyordu
Düşünülen bu idi
Bunun için Ermeni teröristlerine ‘şanlı avcı’ deniyor, ölümden kurtulduğu için de ah vah ediliyordu.
Geçelim yakın yıllara
2013 yılının mayıs ayını hatırlıyorum
İMF defteri kapanmış, borsa 100 bin sınırını geçmiş, Dolar, Euro vb. paraların yüzüne bakan yok, sanayi atak üstüne atak yapıyor, işsizlik düşmüş, enflasyon inanılmaz rakamlarda, faizler %4 seviyelerinde, ekonomik göstergeler dünya rekorunu işaret ediyor…
Tüm bunlar yaşanırken sen kalk 12 ağaç kesilecek diye ülkeyi 40 gün diken üstünde tut… Yak, yık, çatışmaya gir, mağazaları, yolları, arabaları tahrip et…
Sonuç; onlarca ölü, yaralı…
Neden?
Hiçbir mantık bunu izah edemiyor, hiçbir sosyolojik veriler açıklayamıyor…
Ne isteniyor?
Neden sürekli toplumun huzursuz olması için dayatılıyor, neden herkes kendi işine bakmıyor, çalışmıyor, üretmiyor, kendini geliştirmiyor da, hep bu işler için uğraşılıyor… Neden?
Avrupa’yı ve Avrupalıyı översen hoşlanıyor, gururlanıyor, hiç sesi çıkmıyor…
Kendi milletini översen kızıyor, küplere biniyor…
Neden?
Sabah geliyor, asıyor, kesiyor, eleştiriyor, kızıyor, bağırıyor, çağırıyor, deşarj olup gidiyor…
Neden?
Cevap Yunus’tan;
‘İlim, ilim bilmektir, ilim, kendin bilmektir, eğer sen kendin bilmez isen, bu nice okumaktır?’