ALLAH HEP BİZİMLE İDİ…
   Terör ülkemizin üstüne kâbus gibi çöktü.
   Devletimiz bütün gücüyle, terörün üstesinden gelebilmek için canhıraş çalıştı.
   Diyarbakır Sur’da binlerce ev yıkıldı, tahrip edildi, hasar gördü. Bu evlerde yaşayanlar başka yerlere, otellere, köylere gittiler. Bunların ev kiralarını, evlerinin hasar masraflarını ve gerekli yaşam koşullarını devlet sağladı.
   Bu sadece Sur’da olmadı.
   Cizre’de, Nusaybin’de, Silvan’da, Şırnak’ta, Derik’te, Yüksekova’da vb. yerlerde de oldu.
   Binlerce vatandaşımız göç etti.
   Evleri yakıldı, yıkıldı.
   Teröristler sadece evlere zarar vermedi, kentin tüm alt ve üst yapılarını tahrip etti. Camiler, tarihi mekânlar harap edildi, kullanılamaz hale getirildi.
   Binlerce terörist öldürüldü…
   Yüzlerce şehit verdik.
   Haberleri izlerken yüreğimiz burkuldu, gözyaşlarımızı tutamaz olduk, onlarla birlikte savaştık, onlarla gazi olduk, onlarla şehit olduk.
   Huzursuzluğumuz günlerce sürdü.
   Sadece bununla da kalınmadı. Türk savaş uçakları haftanın en az iki-üç günü Kuzey Irak’taki terör yuvalarını bombaladı, güdümlü füzeler ile vurdu.
   Bir de terörün ekonomik boyutu da vardı. Tüm bunlar devletimize milyarlarca lira ek yük getirdi.
   Bunların yanında üç milyondan fazla Suriyeliyi konuk ettik, onlara sığınma alanları açtık, karınlarını doyurduk, giyinme, korunma, yaşam ile ilgili ihtiyaçlarını karşıladık.
   Devletimiz onlar için milyarlarca dolar harcadı.
   DEAŞ ile mücadele ettik.
   DHKP-C ve yerli terör odakları ile mücadele edildi.
   Tüm bunlar bu devleti sarsmadı, tökezletmedi, krize sokmadı, hatta devlet bütçesi fazla verdi.
   İşte bu inanılmazdı!
   Olacak şey değildi!
   Olamazdı da!
   Fakat oldu…
   Hiçbir devlet, hiçbir millet böyle ağır bir yükün altından kalkamaz.
   İsterse bunlar dünyanın süper saydığı devletler olsun…
   Bu yük onlara ağır gelir, ezer.
   Krize sokar, isyan çıkartır.
   Fakat bunlar bizde olmadı.
   Bunun tek bir izahı vardı;
   O da; Yüce Allah bizimleydi, bizi hiç yalnız bırakmadı…