“Barışın Tarafı: Türkmenistan”

İki kardeş ülke olan Türkiye ve Türkmenistan; mazisi bir, atisi ortak devletlerdir. Türkiye de Türkmenistan da dünyada kalıcı barışın sağlanması ve devam ettirilmesi konusunda ortak, akılcı ve çözüm odaklı devletler olması hasebiyle dikkat çekmektedirler.

Zengin kültürel yapısı, baskıcı Rus tutumundan sonra daha renkli bir izlenim sergilemektedir. Tarihte medeniyetlerin kesiştiği önemli bir coğrafyada yer alan Türkmenistan; kültürel zenginliğini bu özelliğine borçludur. Türkmenistan’daki zengin doğal gaz kaynakları, enerji çağında dünyanın ihtiyaçlarına yön tayin edebilecek konumdadır. Tarım faaliyetlerinde pamuk üretimiyle de dünyada önemli bir sıralamada yer alan Türkmenistan; aslında zorlu bir coğrafyanın ortasında yer almaktadır. Yeraltı ve yerüstü zenginliği, stratejik coğrafi konumu, farklı etnik kökenli ülkelerle komşuluğu Türkmenistan’ın barışın tarafı olmasında en önemli faktörlerdendir.

Türkiye; soydaş ülkelerle işbirliğini artırma eğilimde ve özellikle Türk-İslam işbirliği konusunda lider ülkedir. Türkiye’nin liderliği, kardeş devletlerin de imkânlarıyla birleştirildiği vakit “kazan-kazan” anlayışı paydaşlara çok büyük faydalar sağlayacaktır.

“At, Türk’ün Kanadıdır”

Kaşgarlı Mahmut’un “At, Türk’ün kanadıdır.” deyişi aklıma Ahal Teke efsanevî Türk atı geleneğini ve at binmeyi çağrıştırmanın yanında Türkmenistan’ı da getirmektedir. Türkmenistan’ın adeta milli meselesi haline gelen bu gelenek Türk töremizin güzel yansımalarındandır. Üstat Necip Fazıl’ın “Boş Ufuklar” isimli şiirinde “Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti,/ ‘İyi insanlar iyi atlara binip gitti.’” benzetmesini günümüzde tersine çevirmemiz elimizdedir. İyi atlar da iyi insanlar da bizdeler. Tarihi, töreyi, geleneği yaşatarak, atiyi birlikte inşa etmek hepimizin elindedir.

Selam olsun sert iklimin, mert yiğitlerine; selam olsun kardeş Türkmenistan halkına…

Metin SAKINÇ

Eğitimci Yazar