Karabağ, Azerbaycan’dır
Karabağ, kaderin Türk’ün şanlı destanıyla değişiyor. Merhum Abdürrahim Karakoç’un 1992 yılında kaleme aldığı “Karabağ’a Mektup” şiiri aklıma geldi.
“Bahtına ağlayan Azeri kızı/ Sen Karabağ dersin, ben karayazı/Boşlukta çırpınır Türk’ün avazı/Sanmaki dertlerin azı bizdedir Sizdeki yaranın özü bizdedir./‘Gel gardaş’ diyorsun gelecek yol yok/Şehitler kabrine koyacak gül yok/Çilesiz saat yok, kavgasız yıl yok/Kurşunlar sizdedir, sızı bizdedir/Sizdeki yaranın özü bizdedir./Türkmen’e mi, Kırgız’a mı yanmadım/Tatar’a mı, Çerkez’e mi yanmadım/İmdat diyen bir söze mi yanmadım/Uygur’un,Özbek’in gözü bizdedir/Sizdeki yaranın özü bizdedir. (…) Böyle geldi, böyle gitmez bu oyun/Zalimleri iflah etmez bu oyun/Umdukları gibi bitmez bu oyun/Mazlumun ekmeği, tuzu bizdedir/Sizdeki yaranın özü bizdedir./Müslüman’ız, Türk’üz haktan yanayız/Adaletle süt emziren anayız/Aşk harcıyla vücut bulmuş binayız/Âti bizde saklı, mâzi bizdedir/Sevginin, şefkatin özü bizdedir.”
Türk’ün vakur gücünü dünya bir kez daha gördü. Savaşı isteyen biz millet değiliz ancak mevzu vatansa gerisinin teferruat olduğunu da en iyi Batı bilir. İHA, SİHA ile Azerbaycan ordusunun yiğit evlatları, can gardaşlarımız 44 günde destan yazdı Karabağ’da. Daha yazılacak çok destanımız var evvelAllah…
Tüm destanların kökeninde bir ve beraber olma vardır. Türk ve Müslüman devletler olarak bir araya gelebildiğimiz takdirde dünyanın güç merkezi değişecektir. Nedir bizi ayrı kılan? Soyumuz bir, inancımız bir ancak nefislerimiz bir değil demek ki… Devlet yönetimleri elbette nefsanî hırslarla, ihtiraslarla başarıya ulaşamaz ancak samimi olarak sizlere soruyorum, ‘Bizi ayrı kılan nedir?’ mazlumların hakkını savunmak, masum coğrafyaların gözyaşını dindirmek bu kadar mı zor? Terör devleti İsrail, Olimpos’un çocukları dünyayı parmaklarında oynatmaya çalışırken feraset sahibi olması gereken İslam ülkeleri neden gaflet içerisinde? Hain içerden olunca kapı kilit tutmuyor dostlar…
Osmanlı Devleti hakim olduğu coğrafyaları hem fiziken hem de gönül olarak imar etti, huzur, barış, sükunet, birlikte yaşama imkanı sağladı. Geçmişine bu kadar düşman olan günümüz insanının galiba dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmedi.
Kahraman milletim; bizler destekçi arayan, başka devletlerden medet uman bir millet değiliz. İlahi Kelimetullah’ı dünyaya hakim kılma düşüncemizi yenide hatırlayalım. İç dünyamızda bu değerleri hatırlayıp, yaşamımıza uygulamaya başladığımızdan itibaren yeniden dirilişin fitilini de ateşlemiş olacağız.
Kahramanlık söylemleri icraata dönmediği sürece aynada kendimizi kandırmaktan öteye geçemez. Hedef 2023 diyerek çıktığımız kutlu yolda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde dünden daha büyük sorumluluğa ve daha çok çalışmaya ihtiyacımız var. Sultan Abdülhamid’in yalnızlığına bırakmayacağız seni Reis; elimizle, dilimizle, kalbimizle yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Belki siyasi sığ düşüncelere kapılanımız olabilir, o vatandaşlarımız kalben lider gördüklerine inanıyorlar mı? Bizim iktidarımız da muhalefetimiz de yerli ve millî olmak zorundadır. Ay yıldızlı şanlı bayrağımız göklerde dünyaya güven vermesi için bizlerin ayrılıkçı politikalar gütmesi Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmekten öteye bizleri geçirmez.
Ülke içinde birlik, dış politikada birlik, Türk dünyasında birlik, İslam coğrafyasında birlik; sadece Türkiye’yi lider kılmaz, Müslüman kardeşlerimizin tümünü muzaffer kılar… Karabağ, işgalden özgürlüğe kahramanca yürüdü. Karabağ, Azerbaycan’dır; Azerbaycan, can gardaşımızdır; Türkiye ve Azerbaycan candan öte tek millettir. Zaferimiz kutludur, bahtımız muzafferdir; ülkümüz ay yıldızlı şanlı bayraklarımızın gök kubbede ilelebet dalgalanmasıdır.
Metin SAKINÇ
Eğitimci-Yazar
