EDEBİYATÇILARIN DÖĞÜŞLERİ

Edebiyatçı dediğimiz yazarlar, şairler, denemeciler, tiyatro eseri verenler de insandır.

Onlar da öğünürler, ilgi umarlar, eserlerinin iyi satış yapmasını beklerler. İyi para kazanmak, rahat yaşamak isterler.

Özellikle aynı konuda eser verenler, birbirini kıskanır da.

Bu kısa yazımızda Osmanlı'nın son dönemlerinde ve Cumhuriyet'te kim kimle kavga etmiştir. Bunu ele alacağız. Üzerinde çalışılsa, bu konu, bir internet gazetesinin köşe yazısı kısalığında değil, üniversite araştırmanına yüksek lisans tez konusu olabilecek varsıllıkta bir alandır .

....................

Şair, diplomat, mebus Yahya Kemal Beyatlı ile eğitimci, ansiklopedist İbrahim Alaaddin Gövsa birbirlerini hiç sevmez, kıyasıya eleştirirlerdi. İAG'nın, üstad için söylediği  '' Boş yere bekledik katırın doğurmasını,'' sözü ünlüdür.

Tevfik Fikret ile Mehmed Akif Ersoy, kalem savaşlarında birbirlerine kıyasıya saldırmışlardır.

Nazım Hikmet ile Yakup Kadri Karaosmanoğlu, ''Putları Kırıyoruz '' savaşında birbirlerine demediklerini bırakmamışlardır.

Sabahattin Ali ile Reşat Nuri Güntekin arasında dikkat çeken bir savaş vardı. Birbirlerinin öykülerini beğenmez ''iptidai'' bulurlardı.

Aziz Nesin ile Kemal Tahir arasında da gerginlik sürmüştür. Buna karşın, Kemal Tahir'in toprağa verilişinde en duygulu konuşmayı Aziz Nesin yapmıştır.

Akis Dergisi sahibi, başyazarı Metin Toker ile Akbaba Dergisi sahibi ,şair, başyazar Yusuf Ziya Ortaç hiç geçinemez, birbirlerini sürekli ''dikta yanlısı'' olmakla suçlarlardı.

Falih Rıfkı Atay ile Cumhuriyet Gazetesi yazarları arasında sürekli kalem kavgaları yaşanırdı. Üstadın birçok kitabı eleştirilirdi.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile Falih Rıfkı Atay arasında ''soğukluk'' vardı. YKK, İstiklal Harbi süresince İsviçre'de yaşamış, TBMM orduları İzmir'e girdikten sonra yurda dönmüştür. Hariciye Vekaleti'nde sefir atanacak adam sıkıntısı yaşanmaktadır. YKK,Arnavutluk'a gönderilir. FRA, adını vermeden,  Tiran sefirinin Ahmed Zogu hakkında Atatürk'e yanlış bilgi verdiğini , anlatır.

Şevket Süreyya Aydemir, Toprak Uyanırsa ( Ekmeksizköy Öğretmeninin Hatıraları ) adlı eserinde bir imamı kanaat önderi, yolgösterici aydın gibi göstermişti. Sakarya yöresini, ırmak havzasını iyi bilen eğitimci Talip Apaydın, değişik yayın organlarında, bunun gerçek dışı olduğunu örneklerle anlatmıştır.

Şair Necip Fazıl Kısakürek'i, eğitimci, şair, deneme yazarı Vecihi Timuroğlu sürekli olarak eleştirmiş ve NFK'ün eserlerini edebi değeri olmadığını belgeleme uğraşı içinde olmuştur.

Şair, eğitmen, Dede Korkutşünas Orhan Şaik Gökyay ile Prof Dr Muharrem Ergin arasındaki döğüşler, kitaplar dolduracak oylumdadır.

Orhan Şaik Gökyay ile tarihçi Prof Dr Faruk Sümer ( eski soyadı Demirtaş ) arasında da sert tartışmalar olmuş, birbirlerini Türk tarihini bilmemekle suçlamışlardır.

Prof Mustafa Akdağ ile Prof Osman Turan arasında sürekli  tartışmalar olmuş, her ikisi de, birbirini ''tarihi bilmemek, doğru yorumlamamak'' la eleştirmişlerdir.

Maarif Vekili Hasan Ali Yücel ile eğitimci, edebiyatçı, şair Arif Nihat Asya arasındaki dalaşmalar da ünlüdür.

Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil'i İsmail Habib Sevük şikayet ederek onun  tutuklanmasına neden olmuştur.

Prof Dr Sedat Veyis Örnek ile yazar , şair, gazeteci Ayhan Hünalp, değişik yayın organlarında birbirlerini eleştirmişlerdir.

Yaşar Kemal Gökçeli ile mimar,yazar Demirtaş Ceyhun arasında sert tartışmalar olmuştur.

Uğur Mumcu, Kemal Bisalman'ın sahibi olduğu Yeni Gündem gazetesinden Cumhuriyet'e geçince eski patronunun yazılı saldırılarına uğramıştır.

Orhan Kemal ile Kemal Tahir arasında da kalem kavgaları eksik olmamıştır.

Mülkiyeli şair Nüzhet Erman, bir yazısında Sabahaddin Eyuboğlu'ya, aşağılayıcı ifadelerle saldırmış; fakat yazar,çevirmen, akademik SE, bu sataşmaya yanıt vermemiştir.

Psikiyatr Dr Fikret Ürgüp ile öykü yazarı Sait Faik Abasıyanık arasında sataşmalar olmuştur.

Köy Enstitüsü çıkışlı şair ve  yazarlar ile Maarif Vekili Tevfik İleri'nin müsteşarı Cahit Okurer arasında sert tartışmalar gazete ve dergi sayfalarında yer almıştır.

Prof Bedri Rahmi Eyuboğlu için şairler '' Şiirlerinin edebi değeri yoktur, fakat iyi ressamdır,'' derlermiş. Ressamlar da '' Resimlerini bilmeyiz ama iyi şair olduğu söyleniyor,'' diye konuşurlarmış.

Ressam, yazar Fikret Otyam ile Yalçın Pekşen aynı gazetede (Cumhuriyet) çalıştıkları halde birbirlerini sürekli iğnelemişler, cahillikle suçlamışlardır.

Mehmet Kemal  (Kurşunlu)  ile Fikret Otyam arasında da kalem savaşları yaşanmıştır.

Şair A.Kadir, yazılarında Prof Ahmed Hamdi Tanpınar'ı eleştirerek, ''Bu adam insanı şiirden soğutur,'' diye yazmıştır.

Şair Orhan Seyfi Orhon, A. Kadir'i ihbar ederek Onun tutuklanmasına yol açmıştır. Şair A. Kadir kitaplarının önsözünde OSO'u tüm ayrıntılarıya eleştirmiştir.

Dr Ceyhun Atuf Kansu'nun Atatürk sevgisiyle yazdığı güzellemeler, içten yiğitlemeler ''muhafazakar akademikler''i rahatsız etmiş ve Onun yazdıklarının edebi değeri olmadığını ileri sürmüşlerdir. Prof Dr Mehmed Kaplan bu görüştedir ;  Şiir Tahlilleri adlı kitabında Dr Kansu'yu kıyasıya eleştirmiştir.

Sedat Veyis Örnek ile Yusuf Ziya Bahadınlı arasında bir izinsiz alıntı yapma nedeniyle tartışma başlamış ve SVÖ, YZB'yı mahkemeye vererek davayı kazanmıştır.

Eğitimci yazar Adnan Binyazar ile şair İsmet Özel arasında da tartışmalar yaşanmaktadır.

Bu tartışmalar, döğüşler süregelmiştir, süregidecektir.

Bu konuyu ilerde yeniden ele alacağız.

......................

4 Kasım 2023. Ürgüp