ESMER BUĞDAY – Fagopyrum esculentum maench.

Esmer buğday tahıl gillerden olmamasına rağmen “Buğday” olarak görmüştür. Türkiye dışında sanırım yoğun araştırmalar da sürmektedir. Esmer buğdayıın resimlerinde de görüldüğü gibi çiçekli ve meyve bitkilerini andırmaktadır. Tohum görünüş itibarıyla Çoban çantası Cabsella Bursa bitkisine benzemektedir.

Esmer buğdayın pek çok özelliği bulunmaktadır. Bünyesinde guluten bulundurmadığı, besleyici özelliklerinden dolayı Rusya askerlerine kahvaltılarda ikramlık katık olarak sunuştur. Bunun için esmer buğday kavrulup içine zenginleştirici ve lezzet artırıcı besinler de katarlarmış.

Yine içinde guluten barındırmadığı için hastalıklar açısından ülkemin en büyük problemlerinden biri olan çölyak hastaları ve buna benzer rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın güvenle kullanılması sağlanır.

Esmer buğday hatırı sayılır bir arıcı bitkidir. Ülkem, bozkırlarda yer alsa da gün dönümünde birçok çiçek kuruyup gitmektedir. Bu açıdan bakacak olursak, çiçek çeşitlendirmeyi artırarak mevcut balından yararlanmanın yanında ürün artışına da yararlı olacağı unutulmamalıdır.

Bazı bitkiler hep uzak doğudan keşfedilip dünyaya yayılmaktadır. Pavalinyo namı değer Çin kavağı Dünyada en hızlı büyüyen ikinci ağacıdır. Kerestesi çok kıymetlidir. Kudzu bitkisini de örnek vere biliriz. Şaka gibi insanlar yemleğini yapıyor ve yiyor. Hayatın tanıdığı en mebzul ve ucuz hayvan yemi, toprak ıslahında çok başarılı bir bitki… Bu da uzak doğudan. Böyle bitkileri kurumlar halka anlatması, uygulayıp göstermesi bence çok uygun bir iş olurdu. Zira insanlar günümüzde birçok bitkiyi unutmuştur. Oysa yurdumuzda da çok kıymetli bitkiler bulunmaktadır. Kudzunun tarihimizdeki geçmişine baktım. 1970’li yıllarda toprak islahı ve hayvan yemine destek olması için Türkiye Büyük Millet Meclisine dilekçe verilmiş, cevap bile alınmamış. Yazık değil mi?

Esmer buğdayda aynı yolu izlemiş. Uzak doğudan, Rusya’ya uğramış. Tabii ki oradan Avrupa’da yayılmış. Almanlar esmer buğdayı hem insanlar için hem de hayvanlar için vaz geçilmez gıda olarak görmüşler. Bu bitkinin kabukları günümüzde dahi minder, yastık gibi ürünlerde dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır.

Bitkiler yüz binlerce yıllardan beridir insanları tedavi etmesinin yanı sıra besinde olmuştur. Buda yetmemiş, tarıma geçiş insanlık tarihinde dev adımlarla ilerleme olarak kabul edilmiştir. İnsanların yerleşik hayata geçmesini sağlamıştır.

Hayvanlarda insanlara en stratejik faydalar sağlamışlardır. En çabuk unutulanlarda yine hayvanlar olmuştur. Atlar Cengiz Han’ı dünyaya hâkim yapmış. Keza köpekler, kediler ve o vefakâr dostlarımız eşek ve katırları da unutmuşuz. Eşek zamanın en kıyak aracı olmuştu. Aileler bu sayede uzak bağları dahi yetiştirme imkânına kavuşmuştu. Günümüzde meclisimiz köpeklerin akıbetini gündeme getirmesi oldukça manidardır. Zahir insan insanla geçinemiyor, bizse köpeklerle barış içinde yaşamayı konuşuyoruz. İnsan ırkı büyükbaş ve küçükbaş hayvan ve tavuk ırkına resmen çökmesi bu hayvanları gıda olarak görmemizdendir. Bir insan olarak beklediğim Allah’ın bu emanetlerine hali hazırdaki insan gibi değil de kitaplarda yazdığı insan gibi davranmamız gerekmektedir.

İnsanoğlu resimde yaptı. Boyaları doğal yollardan elde etti. Halı, kilim, kumaş gibi eşyaları da aynı boyalardan yaparak binlerce yıl kullandı, sattı. Sanayi devrimi sırasında boyaların kimyasal yollarda elde edebileceğini öğrenerek daha ucuz, daha fazla elde etmeye başlamıştı. Ta neden sonra boyaların kimyasının insan sağlığı için çok tehlikeli olduğunu da gördü. Yine doğallığa dönmek zorunda kaldı. Bu arada boya veren birçok bitki unutuldu. Zira sermaye hazırını sunuyordu. Sermayenin de tek amacı kazanmak, sadece kazanmaktı.

Biz yine buğdaya dönelim ve bir deney yapalım. Kuşlara ve sokak hayvanlarına piyasa ekmeğinden ikram edelim. Yemediklerini göreceksiniz. Aynı ekmek parçalarını karınca yuvalarının yakınına bırakalım. Kuşlar bu ekmeği yemiyorlar, sokak hayvanları eğer çok aç değilse onlarda yemiyorlar. Karıncalar bu ekmeğe umarsız davranıyorlar yani yok sayıyorlar. Aynı deneyi buğday kırığı veya herhangi bir tahıl barçaları ile yapmaya kalktığımızda ise kuşların ve karıncaların telaşlı bir şekilde bunları tükettiklerini görüyoruz. Piyasa ekmeği yapısı gereği çok çabuk bayatlıyor. Halkım ise bayatlayan bu ekmekleri yerlere atarak bunları hayvanların yediğini sanıyor. Vicdanını rahatlattığını sanıp, çevre kirliliğine katkıda bulunuyorlar.

Esmer buğday hakkında memleketimiz için bir hayal kuralım. Tüketicilerin istek ve tercihleri çok büyük bir tabu olduğunu bilsek de, eğitim ve anlatımla bu tabuların kırılacağına inanıyorum.

Daha 3-5 yıl öncesine kadar patateslerimiz derelere dökülürdü. Koku olarak çevreyi oldukça rahatsız etmesinin yanı sıra birçok emekte heba olurdu. Onu da değerlendiremedik. Her şeyden baş nişasta elde edilir. Üzümden elde edilen alkolün 2 katı alkol elde edilir.

Benim hayalim, Patates haşlamasının esmer buğday ile karıştırılıp ekmek yapılmasıdır. Bu akıllara zarar faydalı bir üründür. Çabukta bayatlamaz. Bu karışıma benzerinin uygulana bilirliğini “Kaymaklı çöreğinde” görmek mümkündür. Uygulana bilirliğinin temel çıkış noktası yasalarla sabitlenmesinde yatmaktadır. Bu sayede vatandaşımız daha ucuz, daha kaliteli daha besleyici ekmeğe kavuş olur. Devletimiz böyle bir politika uygularsa pek çok istihdamında kapısını aralamış olacaktır. Köylerimizin cazibesi artacak ki, köyden şehre göç dursun veya yavaşlasın.

Şimdi esmer buğdayın ispatlanmış faydalı üzerinde duralım.

Esmer buğday; Lif, manganez yum, B vitamini, manganez deposudur. Rutin gibi kötü kolesterol değerlerini düşüren, kan akışının dengelenmesine yardımcı olan flavonoider içerir. Göğüs kanserine, kalp hastalıklarına karşı kalkan görevi gören enterolaktonlar içerir. E vitamini, takotrienollar, selenyum, fenolik asitler, pitik asitler gibi yararlı antikorlar içerir.

Ruslar esmer buğdayın bazı yönlerini bildikleri için askerlerine esmer buğday yedirirlermiş. Hopi Kızılderilileri de, doğumdan sonra kanamayı durdurmak için aynı yola başvururlarmış.

Şeker hastası fareler üzerinde yapılan deneyler esmer buğdayla karıştırılmış mama ile beslenen farelerin glikoz değerlerinin % 12- %19 azaldığı da görülmüştür.

2005 yılında yapılan bir araştırmaya göre esmer buğdayla beslenenlerin diğer tahıllarla beslenen insanlara göre daha tok hissettikleri ortaya konulmuştur.

Esmer buğdayın en önemli yararlarından biri de arıcı bir bitki olmasında yatar. Çiçekleri aynı badem çiçeklerini andırmaktadır. Bal artışı hatırı sayılır bir şekilde artarken verimde artacaktır. Bu tarımcının gelirini çeşitlendirmesidir. Koyu yeşil olması oksijen sakınımını artıracaktır. Esmer buğday peyzaj bitkisi olarak bahçelerde ve parklarda yer almayı hak eden bir bitkidir. Güzelliklerini sergilerken halkımın bu bitkiyi tanımasına da fırsat verecektir.

Her bitkinin kendine mahsus özellikleri bulunmaktadır. Ayrıca birden çok daha fazla fito kimyasal, mineral ve vitaminler barındırmaktadır. Örneğin yine bir tahıl türü olan yulaf henüz tam olmadan toplanıyor. Bunlarla uyuşturucu ile mücadelede klinikler çok ciddi çalışma yapmaktadır. Sakinleştirici olarak çay yapıp içmiştim. Yararını fazlasıyla görmüştüm. Sarı kantaron, gök yulaf, kedi otu kökü çayının harika bir sakinleştirici olduğuna inancım tamdır.

Esmer buğdayın besin değeri

Esmer buğdayın besin değeri çok yüksektir. 100 gramında; 328 kalori, 65,3 gr. Karbon hidrat, 10,8 gr. Protein, 2,6 gr. Yağ bulunur. 2,8mg demir, 2,4 mg. Çinko içerir.  İnsan vücudu esmer buğdaydaki proteinin % 74 ü kullana bilir. Bu oran kahverengi pirinçte % 70, buğdayda % 67, Soyada bu oran % 61 dır. Ayrıca esmer buğdayda bir protein türü olan glüten bulunmaz. Bu yüzden çöl yak hastaları için ideal bir yiyecektir.

Gıdalarımızın çeşitlendirilmesi ve tanınması gerçekten önemlidir. Esmer buğdayı tanıyan, kilo kontrolü yapan çok az kimse marketlerden almaktadır. Eğer ülkemde bu bilgileri halkla paylaşması gerekenler paylaşmıyorsa iş başa düşer ve insanım çeşitli kaynaklardan okuyup uygulamak durumundadır. Çöl yak krizini Allah kimseye yaşatmasın. Sağlıklı mutlu nice yıllara.