15 Temmuz Kapadokya Şifresi

Kapadokya, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve benzersiz doğal güzellikleri ile dikkat çekmiştir. Ancak, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonrası Kapadokya'nın anlamı farklı bir boyut kazanmıştır. Bu olay, bölgenin tarihi ve kültürel zenginlikleri ile birlikte, toplumsal ve politik açıdan derin bir etki yaratmıştır. Şimdi, bu olayın Kapadokya ile olan bağlantısını daha kapsamlı bir şekilde inceleyelim.

Kapadokya şifresi, aslında bölgenin tarihinden ve kültürel geçmişinden beslenmektedir. Yer altı şehirleri ve yönlendiren yapıları, darbe girişimi sonrasında güvenli alanlar olarak anılmıştır. Bu durum, Kapadokya'nın tarihsel olarak yaşadığı sığınma ihtiyacı ile günümüzdeki siyasi ve toplumsal dinamikler arasında bir bağ kurmaktadır. Böylelikle, Kapadokya'nın bu durumu, derin anlamlar taşımaktadır.

Şifrenin Politik ve Toplumsal Etkileri

Kapadokya şifresi, 15 Temmuz sonrası toplumsal ve politik açıdan önemli etkiler yaratmıştır. Bu olay, toplumda birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmiş ve insanları ortak bir amaç etrafında toplandırmıştır. Kapadokya'nın doğal ve tarihi değerleri, bu süreçte umut sembolü haline gelmiştir. Böylece, şifre sadece tarihsel bir geçmiş değil, aynı zamanda gelecek için bir umut ve dayanışma unsuru olmuştur.

Kapadokya'daki Sürgünler ve Yeraltı Bağlantıları

Kapadokya, tarih boyunca sürgün yaşamış insanların sığındığı bir bölge olmuştur. Darbe girişimi sonrası da bu durum tekrar gündeme gelmiş, insanlar güvenli alanlar arayışına girmiştir. Yer altı şehirleri, bu tür olaylar sırasında kaçış noktaları olmuş, hem geçmişteki hem de günümüzdeki halk için önemli birer alan oluşturmuştur. Kapadokya'nın yer altı yapıları, bir anlamda geçmişten günümüze devam eden bir koruma ve sığınma geleneği taşır.

CIA’  Instagram’a Kapadokya resmini neden koydu

CIA’nın resmi Instagram hesabından 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda ‘Kapadokya’ fotoğrafı paylaşması dikkat çekti. FETÖ elebaşı Gülen, darbe girişiminden 4 ay önceki konuşmasında ‘Kapadokya’ şifresini kullanmıştı. Sivil imam Kemal Batmaz da CIA arşivinde ‘Kapadokya’ koduyla geçiyordu.

15 TEMMUZ’DAN 4 AY ÖNCE

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, darbe girişiminden 4 ay önce 19 Mart 2016’da örgüt mensuplarına yaptığı konuşmada “Kapadokya” şifresini kullanmıştı. 15 Temmuz’dan sonra darbecilerin yargılandığı davalarda, bu kelimenin darbe girişiminin şifresi olduğu ortaya çıktı. Gülen, Pensilvanya'daki malikanesinde üzerine ilk defa giydiği asker yeşili pardösüsüyle TSK içine sızmış militanlarına “Kapadokya” gizli mesajıyla darbe talimatı göndermişti.

“KAPADOKYA SAKİNLERİ”

Elebaşı konuşmasının 15:36’ncı anında kurduğu cümleyi bir anda yarıda kesip ilgisiz şekilde, tane tane ve son derece dikkat çekici vurgulu ifadelerle, “Antrparantez, umum adına konuşuyorum, umum İslam toplumu adına, Kapadokya sakinleri, oradaki serkarlar adına konuşuyorum” diyerek, örgüt üyelerine eylem talimatı vermişti. Akıncı Üssü’nde firari mahrem imam Adil Öksüz’le birlikte yakalanan Kemal Batmaz’ın da CIA arşivinde “Kapadokya” koduyla adının geçtiği ortaya çıkmıştı.

15 Temmuz 2016 tarihinde, Türkiye'de gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimi, ülkenin siyasi tarihini derinden etkilemiştir. Bu girişim, birçok insanın hayatını kaybetmesine ve toplumsal huzursuzlukların artmasına neden olmuştur. Ancak, bu süreçte halkın gösterdiği cesaret ve direniş, Türkiye'nin ve özellikle Kapadokya'nın sembolü haline gelmiştir. Kapadokya, bu olaylar sonucunda bir dayanışma ve umudun merkezi olmuştur.

15 Temmuz’a götüren sebepler neydi

Ülkeler vatanıyla, devletiyle, rejimi ve yönetimiyle bir bütün halinde milletlerindir. Bu kural, bütün ülkeler ve milletler için geçerlidir.

Hiç bir ülke, ya da ülkenin bir bölümü, o millet içindeki herhangi bir ırka, bir kuruma, bir partiye, seküler ya da İslami bir cemaat ya da tarikata ait değildir. Aksine her ülke o milleti oluşturan bütün ırkların, kurumların, partilerin, tarikat ya da cemaatlerindir. Onlar ülkeyi sahiplenmeli ama bu ülkenin tamamının ya da bir bölümünün sahibi olduklarını asla düşünmemelidirler. Onlar sahip değil, ‘hizmetçi’ olduklarının bilincinde olmalıdırlar. Çünkü sahip olduklarını düşünenler, sahip olduklarından kopar, onların üstünde bir yer kendilerinde vehmederler. Çünkü sahip olmak, sahip olunanı metalaştırır; hükmetmeyi ve parçalanmayı doğurur.

Bu anlamda PKK TERÖR ÖRGÜTÜ, bu ülkenin bir bölümüne, ‘burası benimdir’, demesinden dolayı iç ve dış şer odaklar ona destek olmuş, ülkemiz 50 yıldan beri kan gölüne dönmüş ve gelişmemizin önündeki en büyük engel olmuştur.

işte milletten ve onun değerlerinden kopuk, iç ve dış şer odaklarının maşası olan FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ yaklaşık 40-50 yıl kendisini ülkenin sahibi olarak gördüğü bu damar üzerinde çalıştı. 

TSK üst yönetimi ele geçirerek 15 Temmuz 2016 Cuma günü iç ve dış şer odaklarının da desteği ile darbe girişimine kalkıştı. 15 Temmuz darbe girişimi yüzlerce Şehit ve binlerce Gazi verilerek Milletimiz tarafından bertaraf edilmiştir.

İçeride ve dışarıda millet düşmanı herhangi bir şer odak da bunlardan birisini bu ülkenin sahibiymiş gibi görme ve bunlar üzerinde herhangi bir yanlışlığa asla düşmemelidir.

Allah'ım, Vatanımıza, milletimize, birlik, dirlik, barış ve huzur ihsan eyle, vatanımızı bölmek isteyenlere fırsat verme Ya Rabbi. Askerimize ve polisimize cesaret, güç, kuvvet,zaferler,başarılar nasip eyle ALLAHIM.

Tuncay Dalcı

[email protected]