Şükretmeyi Bilince Fakirlik de Nimet’tir!!!

Hazreti Süleyman Peygamberin Cennet Arkadaşının Kim Olduğunu Öğrenmek ister Misiniz? Gelin Beraber Öğrenelim...

H. Süleyman, bir keresin de ALLAHU TEALA'YA şöyle niyazda bulunmuştu: "YA RABBI! FAKİRLER DEN DİNİNE UYGUN YAŞAYANLARI ÇOK SEVİYORSUN AHİRETTE BUNLARA NE VERECEĞİNİ MERAK EDİYORUM."

Bunun üzerine ALLAHU TEALA şöyle buyurdu:

"Ya Süleyman! Fakir ve dinini yaşayan kullarıma neler ikram edeceğimi Ben bilirim. Onların bazılarını cennette peygamberlerle arkadaş edeceğim. Her fakir bir peygamberle aynı tahtta oturacaktır. Onunla beraber yiyip içecektir.

Bunun üzerine Hz. Süleyman şöyle sorar: "Yarabbi cennette benim arkadaşım olacak fakiri bana bildirimisin?

Allahu Teâlâ: "Eğer Cennet arkadaşını öğrenmek istersen, ikindi vakti şehrin kuzey tarafına çık, orada rastlayacağın kişi senin Cennetteki arkadaşındır. “

Hz. Süleyman ikindi vakti o tarafa gitti. Orada ihtiyar bir fakir gördü. Sırtında odun yükü vardı. Üzerinde eski bir elbise vardı. Dinlenmek için biraz oturdu. Hz. Süleyman ihtiyarın yanına gidip selam verdi.

İhtiyar: “Ve aleykümselam Ey Allah’ın nebisi!" diyerek selam aldı. Sonra Hz. Süleyman ona sırtındaki odunun ne olduğunu sordu O da:

"Ben fakir bir kimseyim her gün dağa gider, sırtımda ihtiyaçlarını karşılarım." "Ey ihtiyar bu şekilde çalışmakla çok yoruluyorsun. Gel bundan sonra odun satmaktan vazgeç. Benim yanıma gel, sarayımda benimle beraber kal. Seninle aynı tahtta oturalım, sen de benle beraber olursun. Bu ihtiyar yaşında zahmet ve sıkıntıdan kurtul!" deyince o da: "Ey Allah’ın Nebisi!

Bu geçici dünyada ben saltanatı istemem. Ben halimden memnunum. Allah Teala sana saltanat, bana da fakirlik vermiş. Sultanlığın sana mübarek olsun, bana fakirlik yeter. Saltanat herkesin yapabileceği bir iş değildir" dedi.

Bunun üzerine Hz. Süleyman şöyle dedi:

 "Mademki saltanatımı paylaşmak istemiyorsun, sana maaş bağlayayım. Bu yaştan sonra, sen ve çoluk çocuğun rahat etsin."

Fakir adam bu teklife şu karşılığı verdi:

"Ey Allah’ın Peygamberi! Benim fakirlikten dolayı bir şikâyetim yoktur. Bu halimden memnunum, bunun şükrünü yapmaya çalışıyorum. Sen sultanlığına devam et, ben de fakirliğime devam edeyim. Ben bu halimle daha rahatım, huzurluyum. Beni dünya işlerine karıştırıp da huzurum dan etme!"

İhtiyarın bu cevabı üzerine Hz. Süleyman şöyle dedi.

"Ey aziz dostum, burada teklifimi kabul etmedin, fakat ahirette Cennette arkadaşım olacaksın, benimle beraber bulunacaksın! Bunu bana Allahu Teala haber verdi."

Sonuç:

Haline şükredip, o haliyle Allahu Teâlâ'nın emirlerini yerine getirmeye çalışan, 0'na isyan etmeyen nice fakirler, ahirette nice nimetlere kavuşacaklardır. Ahirette, peygamberlerle, şehitlerle beraber olacaklardır. Bunun için böyle iyi halli fakirleri hor görmemeli, onların kalbini kırmamalıdır. Kimin ne olduğu bilinmez. Beğenilmeyen  ve hor görülen kimse, Allahu Teala'nın sevgili kulu olabilir. Fakirlik büyük nimettir. Fakat, bu nimetin kıymeti bilinmeyip, fakirlikten şikâyetçi olunur ve Allahu Teala'nın verdiğine razı olunmazsa, insanın dünya ve ahirette felaketine sebep olur...

Tuncay Dalcı

Kaynak: Sedefteki İnci Nebilerimiz

Zeynep Songül Yüksel