AH! NE YAZSAM?
   Tam Filistin ve Filistin halkının dramını yazayım derken ‘fon’ olayı ortaya çıkıyor. Hani şu bir sürü ünlünün para yatırdığı fon.
   Fon meselesi üzerine yazı yazmayı düşünürken gündem değişiveriyor, birden peş peşe istifalar gelmesi hem o partimizi hem de ülke gündemini sıkıntıya sokuyor.  
   Düşünmeye bile zaman kalmadan bu defa da Merkez Bankası’nın faiz oranını artıran kararı gündemi etkiliyor, faizler 42,5’e gelip dayanıyor.
   Bu ortada iken başka bir konuyu nasıl yazacaksın?
   Yazamıyorsun tabii ki.
   Hemen arkasından asgari ücret tartışmaları ki, en aşağı milyonları ilgilendiriyor, hem alacakları maaş hem de bunun etkisinde kalacak olan ülke ekonomisi ve bundan etkilenecek olan milyonlar.
   İstanbul’da çalışması başlatılan o ‘büyük kentsel dönüşüm’ planı, gündem bir kere daha değişiyor.
   Emekli maaş zammı zaten hep ortada
   Maaş zammını bekleyen emekliler ve bu zam sonucu fiyat artırımın düşünen satıcılar, gözler ekranlarda ve yetkililerin söyleyeceklerin de.
   Tabii ki bunlar gündemi değiştiriyor.
   Amerika, Avrupa ve İsrail’in korku ile takip ettikleri, Türkiye’nin ilk yerli motorla havalanan, yeni TB-3 Bayraktar SİHA’sı, hem dikine havalanabiliyor, hem de kesintisiz 32 saat havada kalarak rekor kırıyor, seviniyoruz elbet…
   Haydi, bakalım bunu yazma
   Ne mümkün!
   Tam her şey duruldu derken Çekya’nın başkenti Prağ’dan gelen haber bir daha gündemi alt üst ediyor. Üniversiteye giren bir saldırganın ateş açması sonucu 15 öğrenci ölüyor, onlarcası da yaralanıyor.
   İnsanız tabii ki üzülüyoruz. 
   Ama gündem üzülmeye bile zaman bırakmıyor.
   Peş peşe partilerimizden yerel seçim ve bu seçime katılacak isimler ile ilgili haberler, gözler büyük şehir belediyelerinde… Öneriler, tartışmalar, düşünce beyanları vs. Her şey sil baştan oluyor bir daha.
   Arkasından hemen Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının ‘korkaklıkla’ suçlanmaları. Tabii ki tepkiler, eleştiriler, açıklamalar arka arkaya gelmeye başlıyor.
   ‘Biz korkak değiliz!’ çıkışları vs…
   Bu arada benim de çok hoşuma giden, bir partimizin üst düzey yöneticisinin birinin söylediği; ‘Tavşan tuzağı ile Bozkurt avlanmaz’ sözü, ne yalan söyleyeyim yüzümüzü bir an tebessüm ettiriyor.
   Evet, böyle bir ortamda yazı yazmak ne mümkün
   Biz de yazamadık ama ‘ortamı’ anlatalım dedik.