‘’ÇETEMİSİNİZ’’

Umuyorum ki herkes benim gibi düşünüyordur; yaşadığımız yerin temiz, güvenli, kurallara uyulan, başkalarının haklarına, özgürlüklerine müdahalenin olmadığı aynı zamanda kanun ve kurala uymayanların da yaptırımla karşı karşıya kaldığı ve uygulandığı.

Pazar günü ihtiyaçları temin etmek üzere şehirde alışveriş yapılacak yerlere aracımla çıktım. Binamızın otoparkın dan çıktığım anda sokaktan hızlıca gelen araç ile burun buruna geldik. Neyse ki sokakta hızlıca gelen aracın acı freni sonucu, teması şiddetli değildi. Genç birisi abi özür dilerim dedi eyvallah dedim. Yalınız bak burada çocuk parkı var çocuklar oynuyor sokakta hız limitinin çok üstünde araç kullanıyorsun Allah korusun birine çarparsan bunu adı kaza olmaz cinayet olur dedim Cevap: bir şey olmaz abi.

Alış veriş yapmak üzere aracımla çıktığım yolda trafiğin yoğun olduğu çevre yolunda ilerlemeye başladım, bilhassa ışıkta diğer araçlarda beklerken sağımdan solumdan araçların arasından plakalı plakasız birçok motosikletin, kendilerinin araç olduğunu düşünmeden hareket ettiğini gördüm. Hele birde sipariş nakliyesi yapan motokuryeler var ki araçların arasından geçerken sepetleri her iki şeritte bekleme yapan araçlara dikkat etmeden sürtünerek hatta araçların aynasına temas ederek hızla uzaklaştığını görüyorum. Bu yazdıklarım bugün diye yazsam da şehrimizde her gün yaşanan kural tanımazlık. Sadece bu durumla karşılaşan ben değil hepimiziz. Bu badireleri atlatarak bir alışveriş merkezinin otoparkına girebildim. Birkaç tur atsam da yer yok, engelli parkı kullanma hakkım olduğu için engelli park yerine park etmek istesem de orada da park yeri yok malum oralara da engel tanımayanlar park etmiş. Hatta buraya engel tanımayan bir araç sürücüsünün ters ters bakışları arasında park ettim. Aracımın ön konsoluna engelli araç park kartını koydum. İleride yapacağım duyarlılk için engelli park yerindeki araçların önünde engelli kartı olup olmadığını üzerime vazife olmadan kontrol ettim. İnanın engelli park kartları yok. Çoğunluk gurbetçi vatandaşlarımızın araçları. Gördüğüm manzara hiçte kurallara uyulmadığı. Hele bir araç vardı ki Fransa plakalı gurbetçi bir vatandaşımızın hani TV nin birinde ‘’çok güzel hareketler’’  programına konu olacak şekilde engelli park kartı olmayan aracını diklemesine değil de enine park etmiş iki engelli parkını işkal etmiş.      

Alışveriş merkezinin girişindeki güvenlik görevlisine durumu anlattım cevap: Bizim ceza yazma yetkimiz yok, evet biliyorum ceza yazma yetkiniz yok ama Trafik Polisine bildirin cevap: Siz bildirin öyle geliyorlar, bu onların beyanı.

Sahi ya ben 15.08.2024 günü Tatlarin-Kozluca, Bağlıca arasındaki Tatlarin çıkışında yolda sebebini bilmediğim, trafik güvenliğini tehlikeye atan asfaltın kazıldığını köyler arası yollardan sorumlu ilgili kuruma mail ile bilgilendirmiştim. Ne olmuştur sizce? Sorun çözülerek, trafik güvenliği sağlanmış mıdır!

Alışverişimi tamamlayıp, çarşı merkezinde bankamatikte işimi tamamladıktan sonra eve dönüyorum hava sıcak aracın ön camları açık karşı şeritte araçlar ışıkta bekliyor. Aynı manzara motosikletli sürücüler kural tanımazcasına araçların arasından ilerlemeye çalışıyor ve o çarpma sesi bu sefer iki motosiklet aynı araca arkadan yandan çarpıyor. Trafik yoğun yavaş ilerlediğim için olanları gördüğüm gibi aracından inen insanın motosikletlilere ‘’ ne yapıyorsunuz ulan siz çete misiniz’’ haykırışı halen kulaklarımda. Evet kural, kanun, nizam tanımamanın, kanun, kural, nizam tanımayanlarla mücadele etmemenin sonucu vatandaşın gözünde çeteleşme görülür. İsyan eden vatandaş sonuna kadar haklı.  İlimizin trafik işleyişinden sorumlu tüm kurumlar kanunların kendilerine verdiği görevi imkanları dahilinde yapıyor dur.

O zaman şu soru akla geliyor; vatandaş duyarlı ihbarını yapıyor, kurumlar gerekli denetimi yapıyor sa, şehrin içerisinde kısa süreli bir seyahatte neden kuralsızlık, kanunsuzlukla karşılaşıyoruz. Hep birlikte düşünelim eksiğimiz nerede?  Bir deyim var ‘’ Saldım çayıra Mevla kayıra’’ demeyelim.

İhsan BİÇKİN

18.08.2024