Derinkuyu İlçemizin Mimarı Hakkı Atamulu
Doç.Dr. Faruk GÜÇLÜ
Hakkı Atamulu 1912 yılında Nevşehir’e bağlı Derinkuyu ilçesinde doğmuştur. Atamulu, Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk heykeltıraşlarındandır. İlkokulu İzmir’de, ortaokulu İstanbul’da, liseyi Bursa’da bitirmiştir. Hakkı Atamulu, köyünden ayrıldıktan sonra yaşamını abisi ile İstanbul’da sürdürmüştür. Abisi, Atamulu’nun bir asker olarak yetişmesini istese de o, İstanbul Lisesi’nin parasız yatılı sınavlarını kazanarak kendi yolunu çizecektir. İstanbul’da tamamladığı lise öğreniminin ardından şimdiki adıyla Mimar Sinan Üniversitesi olan, Güzel Sanatlar Akademisi’ne gitmeye hak kazanır.1934-1938 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisini bitirerek önce Mahir Tomruk, sonra Rudolf Belling’in öğrencisi olmuştur.
Sanatçı 1938’de Almanyaya gitmiş, Frankfurt ve Berlinde Gabro ve Arnobrekker ile çalışmıştır. 1939’da Türkiye’ye döndü. 946’da NijatSirel ile birlikte Malatya’da “Atatürk” ve “İnönü” heykellerini; 1951’de tasarımı kendisiyle, Yavuz Görey’e ait İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi bahçesindeki üçlü kompozisyon olan “Atatürk ve Gençlik Anıtı” nı yapmıştır. 1960 yılında memleketi Derinkuyu’ya yerleşmiştir. Mesleğiyle belediye başkanlığının bağdaşmayacağını bilmesine rağmen, Derinkuyulu eşrafın ısrarı karşısında belediye başkanlığına aday olmayı kabul etmiştir. İki dönem süren belediye başkanlığı esnasında, Derinkuyu’yu bir sanat ilçesi yapma gayreti içerisinde olmuştur. Diğer taraftan Derinkuyu’yu belde kuruluşu olmaktan çıkarak, ilçe yapılmasını sağlamıştır.
Belediye Başkanlığı dönemlerinde, Sağlık Bakanı Ragıp Üner, Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakılıç ve Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı Nadir Nadi’ye yer altı mağaralarını gezdirip, buraların turizme açılmasını önermiştir. Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakılıç’ın kısa sürede gönderdiği ödenekle yer altı şehrinin girişleri temizlenerek, ziyarete açılmıştır. Su ihtiyacını kuyulardan sağlamakta olan Derinkuyu Hakkı Atamulu’nun başkanlığı döneminde şebeke suyuna kavuşmuştur. 1972’ye dek süren bu görevi sırasında İlçede, soyut heykelleriyle dekore ettiği, 9.30m. yüksekliğinde bir Atatürk heykelinin, ayrıca yüzme havuzu, açık hava tiyatrosu, kitaplık, paten yeri, yeşil alan ve gazinosu olan, bir açık hava müzesi niteliğinde Kültür Park’ı oluşturmuştur. Özgün bir cami ve minaresini yaptıran sanatçı, Nevşehir eski Hükümet Konağı önündeki Nevşehir taşından Atatürk heykelini yapmıştır. Bu heykel Nevşehir’de ilk arkaik yontu olarak tarihte yerini almıştır. Ardından Mucur Yontusu, Bor Atatürk figürü, dört metrelik oturmuş Hacıbektaş-i Veli figürü(Hacıbektaş Müzesi önündeki heykel) Ürgüp’te balıklı çeşme ile el sanatları çarşısının kapı girişi ve iç bölümdeki üçlü kompozisyonu yapmıştır.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in Akademiyi ziyareti esnasında onunla konuşma fırsatını yakalayan Atamulu o dönemde kamusal alan için yapılan anıt yapma isteğini dile getirmiştir.
Atamulu, II. Dünya Savaşı başlayıncaya kadar Almanya’da heykel sanatçılarının atölyelerinde, Frankfurt ve Berlin’de Garbo ve ArnoBrekke’nin yanında kalarak, deneyimlerini, bilgisini ve mesleğini ilerletmiştir.
Türkiye’ye döndükten sonra tek başına ve başka heykeltıraşlarla birlikte bir çok şehrimize anıtlar yapmıştır. Malatya’da Atatürk ve İnönü heykelini, İstanbul Üniversitesindeki Gençlik Anıtını, Nevşehir’de Damat İbrahim Paşa ve Atatürk anıtlarını tamamlamıştır. Darbeci diktatör Kenan Evren’in tartışma konusu yaptığı, Samsun’daki İlkadım Anıtı onun eseridir. Erzurum’daki Atatürk heykeli de onun eseridir.
Anadolu’nun bağrında küçükbir kasaba olan ve heykele alışık olmayan Derinkuyu’yu anıtlarla süslü bayındır bir kent yapmak için çok uğraşmıştır. Derinkuyu’da kurduğu kültür sitesinde Türkiye’nin en yüksek Atatürk anıtı, gezinti yerleri, yüzme havuzu, irili ufaklı bir çok heykel, gazinolar, açık hava tiyatrosu yer almaktadır.Ayrıca bu sitenin içine yaptığı caminin üçgen, kendine özgü bir minaresi vardır.
Hakkı Atamulu, Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde, yakını Halis Atamulu ile kaldığı evinde, yaşlılığa bağlı solunum yetmezliğinden 17 Temmuz 2006 yılında vefat etmiştir. Ölmeden önce de bazı eser ve kitaplarını Kayseri Erciyes Üniversitesine bağışlamıştır. Bugün Erciyes Üniversitesinde adını taşıyan bir bölüm vardır.
Atamulu ilginç bir kişiliğe de sahiptir. Çocukluğu Rumlar arasında geçmiştir.10 yaşında ilçeden ayrılmış, enerjik bir yapıya sahip olduğu için gençliğinden çeşitli sporlar yapmıştır. Futbol oynadığı sıralarda sakatlanır ve Türkiye’de ilk menüsküs ameliyatı olanlardan biridir. İki kez evlenir. Bu evliliklerden bir de Nazan adında bir kadınla yaptığı evliliktir. Ancak bu evliliği de uzun sürmez ve boşanırlar.
Nevşehir ilinin yetiştirdiği değerli sanatçımızın adını taşıyan Derinkuyu ilçemizde bir lise ve cadde adı vardır.
Hakkı Atamulu, yaşlılık döneminde de hiç boş durmamış, küçük figürler yaparak sergiler açmıştır. 1994 Mayıs ayında İstanbul Destek Galeri’de ve Ankara’daki Selvin Galeri’de açtığı sergiler sonunda “Yılın Sanatçısı” seçilmiştir. Malzemenin sınırlarını zorlamadan, genellikle tok dolu kitlelerin ağır bastığı figüratif yapıtlar üretmiştir. Anıt çalışmalarında geleneksel anıt heykel düşüncesinden etkilenmiştir. Erzurum’daki “Atatürk ve Erzurum Kongresi”, Bor’daki “Atatürk”, Samsundaki “ilk Adım” gibi anıt heykellerinde klasik beğeniye bağlı kalmakla birlikte, soyut etkilere de açık bir tarzda çalışarak, sert çizgili geometrik biçimlere de yer vermiştir. 1970’lerin sonlarında figüratif anlayıştan ayrılarak tümüyle soyut çalışmalara yönelmiştir.
Bugün Nevşehir ilinin şirin bir ilçesi olan Derinkuyu, küçük bir kasabadan ilçe haline dönüşmesini önemli ölçü de Atamulu’ya borçludur.