GÖZ UCUYLA TİFLİS

'' Haziran ayı nasıl geçti? Neler yaptın ? ''

'' Budapeşte'de mimar oğlum Umut biletimi aldı; Tiflis'te buluştuk ve 4 gün birlikte gezdik.''

'' Tiflis güzel bir şehir olmalı.''

'' Evet. Bir coğrafya eğitmeni olarak benim için her köy, her kasaba, her kent, her ırmak, dağ, yayla, çöl, orman ilginçtir. ''

'' Coğrafi konumu nasıl Tiflis'in  ? ''

'' İçinden ırmak geçiyor. Kura ya da Kür Irmağı. Kaynaklarını Bizim Ardahan İlimizden alıyor, KD'ya doğru akıyor. Gürcistan'ın başkenti'nin içinden geçiyor. Sonra Azerbaycan topraklarına giriyor. Orada Deli Kür diyorlar. Üzerinde Mingeçavur Baraj Gölü var. Elektrik ve Sulama amaçlı bir sututar. Deryacası güzel. Suları bozbulanık ırmağın kıyısında durup seyrettim ve kardaş Azerbaycan diyarına selam gönderdim.''

'' Biz Tiflis diyoruz. Gürcü halk nasıl adlandırıyor başkentlerini ? ''

'' Tbilisi...Sıcak, şifalı sular diyarı demekmiş. Kafkasya'da fay çizgilerine bağlı olarak maden suları, içme-celer, kaynar-calar , şifalı sıcak sular bol. Azerbaycan halkı ''İsti Sular'' diyor. Spitak, Cermuh gibi yer adları da bize hidrotermal  kaynakların varsıllığını gösteriyor. ''

'' Bu olumlu özelliğin yanında bir olumsuzluk da var, değil mi ? ''

'' Evet. Şifalı sıcak suların kaynadığı her yerde, tarih boyunca bir çok yıkıcı depremler olmuş; kentler yokolmuş, sonra yeniden kurulmuş. Kafkasya'nın doğal afetleri...''

'' Tarih boyunca Tiflis ne gibi evrelerden geçmiş.''

'' Tiflis kadar çok değişik orduların işgaline uğramış kent azdır dünyada. Partlar, Persler, Romalılar, Bizans, Selçuklular, İranlılar, Osmanlılar, Ruslar, Almanlar, Britanyalılar...Sürekli el değiştirmiş, sık sık değişik devletlerin egemenliğinde kalmış.''

'' Tarihte en parlak dönemi kimin yönetiminde yaşamış ? ''

'' XIII. Yüzyılda Kraliçe Tamara Gürcistan'ı Kafkasya'nın en gelişmiş ülkesi haline getirmiş. Olağanüstü yönetim özellikleri olan bir kadın. Fakat ondan sonraki yöneticiler sürekli aralarında savaşmışlar; iç savaşlar nedeniyle Gürcü halkı huzur içinde yaşayamamış. ''

'' Halk ve yönetim değerli devlet adamlarınının, yöneticilerinin anısına ne yapıyor ? ''

'' Tiflis bir anıtlar şehri. Adım başı bir kumandanın, bir siyasinin büstü, heykeli yüceltilmiş. Kraliçe Tamara döneminde yaşadığı sanılan Lirik Şair Şota Rustaveli, Gürcülerin en saygı duyduğu halk şairi. Doğu Anadolu'dan, belki Azerbaycan, İran üzerinden taa Kudüs'e gitmiş ve orada ölmüş. Adı büyük bir bulvara verilmiş ve görkemli bir anıtı da dikilmiş. Uluslararası Tiflis Hava Limanı da onun adını taşıyor.''

'' Şairin kitabını aldın mı ? ''

'' Oğlumun arkadaşları bana O'nun bir kitabını armağan ettiler. Pek değerli bir eser, prestij kitabı. İçinde harika tablolar var, renkli. Bu, ingilizceye çevrilmiş bir eser.''

'' Gürcü edebiyatı ile ilk temasın nasıl oldu ? ''

'' 1975 olmalı. Hürriyet yayınlarından bir çeviri kitap elime geçti. Yazarı Nodar Dumbadze. Güneşi Görüyorum. Beni çok etkiledi bu roman. Batum'un bir köyünden bir kör kız, yanında kardeşiyle, gözlerinin açılacağı umuduyla yola düşüyor. Alman savaş tutsaklarıyla karşılaşıyorlar. Batum'da göz doktoru muayene ediyor. Umut yok. Pek hüzünlü bir olay, iyi de çevrilmiş.''

'' Bir de ressamları var, değil mi, ünlü? ''

'' Naif ressam Pirosmani. Bizde belgesel gibi tv'de izlemiştik hakkında çevrilen bir filmi. Onunla ilgili de çok sayıda kartpostal aldım. Tüm kırtasiye dükkanlarında satılıyor. Bizde Oya Zaim Katoğlu, İbrahim Balaban, Hüseyin Yüce, Malik Aksel  de onun benzeri resimler yapmıştır.''

'' Ulaşım nasıl Tiflis'te ? ''

'' Kür-Kura ırmağı altından kent SSCB döneminde metro ile birbirine bağlanmış. Ulaşım pek rahat. Devasa , konforlu otobüsler çalışıyor. Teleferik de işliyor. Biz bir akşam fünikülere binip yüksek bir yere çıktık. 1938'de yapılmış dinlenme, yeme-içme mekanları...Oradan tüm kent , çevredeki kırsal yerleşmeler pek güzel seyrediliyor. Her yer gökçe göğertili. ''

'' Gürcüler hristiyan mı ? ''

'' Evet,ortodoks, fakat kendi kiliseleri var. Özerk. Sovyet egemenliğinden sonra yeni yeni dinsel yapılar, katedraller yaptırmağa başlamışlar. Ekonomik sıkıntıyı artırdığı için bazı Gürcü entellektüelleri bu yapıları eleştiriyorlarmış.''

'' Alfabeleri Kiril mi ?  ''

'' Rus Çarlığı'nda ve SSCB döneminde iki ulusun alfabelerine dokunmamışlar. Gürcüler daha XVIII. yüzyıl ortalarında kendi alfabeleriyle kitap basan matbaalarını kurmuşlar. Bugün de aynı alfabeyi kullanıyorlar. Stalin bir Gürcü idi. O da zorlamamış  illa Kiril alfabesine geçeceksiniz diye. Diger alfabesini değiştirmeyen ulus ise Ermeniler.  13 Cumhuriyet Kiril alfabesini kullanmak zorunda kalmış.Yakutistan'dan Moldova'ya dek,serapa . ''

'' Ermeniler ile Azerbaycan ilişkileri gergin. Gürcistan'ın bu alanda tutumu nasıl ? ''

'' Gürcüler tarih boyunca Türklerle iyi geçinmeğe çalışmışlar. Seçuklular döneminde bir savaş olmuş aramızda; yenilmişiz. 1917 sonrası Rus Çarlık dönemi sona erince ve orduları boşaltıp geri çekilince  Gürcüler bizim 93 Harbi'nde Ruslara geçen Batum, Ardahan, Çoruh , Kars vilayetimizi ele geçirmek için çete savaşları yapmışlar. Fakat bunlar yoğun, düzenli ordu birliklerinin çarpışmaları değil. Sonuçta Ardahan ve Kars, Artvin bize geçmiş. Çoruh ırmağının deltası bile Batum'un batısında sınırımız dışında kalmış. '' Ben giderim Batum'a / Batum'un batağına '' diye bir Karadeniz türküsünde adı geçen delta işte orası.  O kıyı yöresi Gürcistan'a verilmiş. Oysa TBMM 1920 yılının 23 Nisanında açıldığı zaman Acaristan Bölgesinin 2 mebusu hazır bulunmuştu. Onlar, memleketlerinin Gürcistan'a, SSCB' ne verilmesinden sonra ağlaya ağlaya Ankara'dan ayrılmışlar.''

'' Tiflis'te halk Azerbaycan hakkında ne düşünüyor ? ''

'' Baku, Gence halkının İstanbul'a gidebilmesi için Tiflis'ten geçmesi gerekiyor. Daha 1850'lerde Baku-Tiflis-Batum demiryolu hattı işletmeğe açılmış. İlişkiler yoğun. İçinde bir cuma mescidi de olan Azerbaycanlılar mahallesini ziyaret ettim. Kendimi bir Anadolu kasabasındaymışım gibi hissettim. Tam da hamamların olduğu yer. Son derece güzel onarılmış, otantik. Ayrıca Gürcistan 1980 ve 90'larda yaşadığı iç savaş sırasında Azerbaycan'dan iyi niyetli barışçıl yardımlar almış. Bugün Haydar Aliev adını taşıyan büyük bir park var Başkentte. Azerbaycan Türklerinin bugün toplamda oranı yüzde kaçtır, bilmiyorum ama çok sayıda taksi sürücüsü ile Türkçe konuştum, oğlumun şirketinde de birçok Azerbaycanlı var. Artık yurt bilmişler Tiflis'i ve bu toprakları. Azerbaycan'a akraba ziyaretleri için gidiyorlarmış. Doğdukları yer değil ; doydukları yer vatan...Onların söylediğine göre üniversitelerde de birçok Azerbaycan Türkü genç öğrenim görüyormuş. ''

'' Dr Neriman Nerimanov ? ''

'' Tiflis Üniversitesi'nde okuyup tıp doktoru olmuş. Memleketinde tarihi bir şahsiyet. Yaşadığı evi ziyaret ettim. Son derece ilginç belgeler saklanmış. Ezidi olduğunu söyleyen bir adam müze görevlisi. Üzüldüm. Azerbaycan Sefareti buraya Türkçeyi, İngilizceyi iyi bilen bir ziyalıyı görevlendirebilir. Bol fotografla, kitaplarla, diplomalarla  doktorun yaşamı belgelenmiş. Mektuplaşmaları önemli. TBMM Orduları Başkamandanı Kemal Paşa Sakarya Savaşı öncesi mektup yazıyor. '' Bedelini zafer sonrası ödemek üzere bize borç verin, '' diyor. Doktorun yanıtı insanı ağlatıyor : '' Kardaş kardaşa borç vermez; yardım eder.'' Miktarını bilmiyorum ama, Sakarya Savaşı'nın kazanılmasında Azerbaycan halkının bu yardımı önemlidir. Dr Nerimanov da Atatürk gibi kısa ömürlü olmuş; ancak 57 yıl yaşamış. ''

'' Bir Botanik Parkı'ndan söz ediliyor.''

'' Evet. Batum'dakini görmedim. Fakat Tiflis Botanik Bahçesi'ne tam bir gün ayırdım. Yine de belki dörtte birini gezebildim. 1920'lerde başlamışlar kurmağa. Hemen kentin içinden, hamamların yanından başlıyor. Gez gez bitmez. Saatlerce tatlı, ısıtan bir güneş altınnda yana yana...Adım başı pınar. Okaliptüs, Palmiye gibi astropikal ağaçlar, çalılar, otlar, çiçekler. Yer yer seralar da kurmuşlar. Bitki coğrafyası, dendroloji alanında eğitim görenler için tam bir laboratuvar. Bulunmaz bir yer.''

'' 93 Harbine dek bizim olan bölgeler var, değil mi ? ''

'' Ahıska, Ahilkelek bizim Çıldır Eyaletimizin en güzel, yaşamağa en uygun Türk bölgeleriydi. 1918 sonrasında ulusal sınırlarımız dışında kaldı. SSCB döneminde nüfus kartlarında, pasaportlarında ''Türk'' sözü yalnız onlara özgü idi. 1944'te Stalin'in zulmü perişan etti Ahıska Türklerini. Bir gece içinde Sibirya'ya, Fergana Bölgesine sürüldüler. Hayvan taşınan vagonlarla. Aç, susuz, hasta...Diyelim 100 bin Ahıskalı ayrıldıysa oradan, Sibirya'da bir yıl sonra belki ancak 10 bin kişi sağ kalmış...Boşalan yerlere süratle Ruslar ve Ermeniler yerleşmiş. Gürcüler o bölgeye Cavahetiya diyorlar. Islak, nemli , rutubetli yer demek. Çok sayıda göl var. Çayır çimen. Ahiska Türkleri sayısız başvuru yaptılar Sovyet döneminde. Fakat yurtlarına geri dönemediler. Öğrendiğime göre bölgeye sonradan yerleşen Ermeniler de Tiflis'e değil de Erivan yönetimine göre hareket ediyorlarmış; Ermeni parası geçiyormuş piyasada . ''

'' Gürcüstan çok uluslu bir devlet, değil mi? ''

'' Güney Osetya halkı eski bir Farsça konuşuyor. Rusya'nın yardımlarıyla Kuzey Osetya ile güneydeki bölüm birleşerek Gürcistan yönetiminden çıktı. Elbet bunu Tiflis Parlamentosu kabul etmedi. Karadeniz sahili boyunca Abhazya da ayrılmak istiyor. Batum merkezli Acaristan'dan ayrılıkçı sesler çıkmıyor. Bu bölgenin halkı Osmanlı'nın Lazistan yöneticilerinin etkisiyle islamlığı seçmişlerdi. Bir de Azerbaycan'a yakın Borçalı Bölgesi var. Onların da Azerbaycan ile birleşmek gibi bir isteklerinin olmadığı söyleniyor.''

'' Ekonomik durum nasıl ? ''

'' Güzel ülke. İklim elverişli. Biz bitki coğrafyasında Kolşik Flora diyoruz. Gökçe gövertili bir ülke. Verimli toprakları , suları var. Kafkaslar hemen kuzeyde boyan boya Sibirya soğuklarını önleyen muazzam bir set, doğal duvar. Ayrıca sayısız çağlayan, ırmakların asıl kaynakları da burada. Madenleri işletiliyor. Ulaşım düzenli. Tiflis bir endüstri bilim, kültür merkezi. Üniversitesi dünyaca ünlü. Çarlık yıkılınca ilk toparlananlar Gürcüler olmuş. Çünkü daha 1850'lerde ulusal tiyatrolarını açmışlar Gürcü diliyle oyunları sahnelemeğe başlamışlar. Opera-Bale de ilerlemiş. Fakat iç savaşlar ülkeyi çok yıpratmış. Kaldırımlarda yürüyen insanların yüzüne bakıyorsun; herkes dalgın, düşünceli. Gülümseyen insan yok. Yalnız gençler, genç hanımlar neşeli. ''

'' Dünya genelinde ün kazanmış devlet adamları var, değil mi ? ''

'' Stalin'in adını pek anmak istemiyorlar. Takdir eden, onun dönemini özleyenler de varmış. Fakat nasyonalist diyerek kendi ırkının aydınlarını da katlettirmiş. Beria da bir Gürcü. Orconikidze de ünlü. Son 50 yılda en önemli Gürcü devlet adamı Edvard Şevardnadze... SSCB Dışişleri Bakanlığı da yapmış bir lider. ''

'' Okul ziyaret edebildin mi ? ''

'' Evet, Hilton River Side Oteli'ne fazla uzak olmayan, yamaçta, orman içinde bir okula uğradım. Romantik olsun diye söylemiyorum, binbir çeşit kuşların orkestrasının konserini dinleyerek ders işleniyordu okulda. Tuğladan duvarları yıprak bir okul. Fakat içerisi tertemiz, güzel. Çocukların beslenmesine önem verildiğini anladım. Semiz hepsi de. Cılız, sıska çocuk yoktu. Sanki bir ailenin bireyleri gibi . Tüm eğitmenler hanım. İngilizce bilmediklerinden anlaşamadık. Fakat küçük bir kız çocuğu ingilizce biliyordu; çevirmenim oldu, konuştuk.''

'' İçki tüketiminin aşırı olduğunu duydum, doğru mu ?''

''Alkolium tabelalı içki satılan devasa mağazalar iki adımda bir. Rus votkaları, Ermeni kanyakları, Azerbaycan meyve suları ve şarapları...Fakat her şey çok pahalı.''

'' Paraları nasıl ? ''

'' Bir euro 3 lari ediyor. Haziran ayında pek az meyve olgunlaşmıştı. Piyasaya sürülenler de az miktarda. Çok pahalı. En ucuz meyve bizim paramızla 50-60-100  TL.''

'' Tiflis'i sevmiş olmalısın.''

'' Evet, fakat 4 mevsim, 12 ay yaşamak gerek. Gürcistan'ın tamamını görmek isterdim. Baku-Tiflis-Kars demiryolunu kullanarak Türkiye'ye girmek istiyordum dönüşte. Ya da Batum'a  trenle gidip, oradan Sarp(i) Sınır Kapısı'ndan Hopa'ya, Rize'ye ulaşmayı da düşündüm. Olmadı. Bir belirsizlik var. Sanırım bu demiryolu hatlarında  sadece yük taşınıyormuş.  ''

...............

Arkadaşım Kaya Mustafa ( Emekli Türkçe Eğitmeni Şair, Yazar, Araştırman ) sordu, ben yanıtladım. Evet, göz ucuyla Tbilisi... Bir Tiflis Güzellemesi .

.................

                                                                                                         1 Temmuz 2024. Ürgüp