MACAR KIZI İRENE SZALAİ’DEN NİLÜFER SAYGUN’A;
BİR NEVŞEHİR GELİNİNİN ÖYKÜSÜ
Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ
Hitler ve Nazi zulmünden kaçan Yahudiler, Almanya, Avusturya, Macaristan ve Polonya’dan kaçarak ülkemize sığınıyorlardı. Hemen hemen hepsi iyi eğitim almış insanlardı. Savaştan yeni çıkan Atatürk Türkiye’sinin eğitimli, meslek sahibi insanlara ihtiyacı vardı. Genç Cumhuriyet Nazi zulmünden kaçan herkese kucak açtı. Bu kaçaklardan birisi de Macar Yahudisi, Peşte Müzik Akademisi mezunu İrene Szalai idi.
İrene Szalai ünlü bestecimiz Adnan Saygun ile tanışınca onunla evlenmeye karar verir. Asıl adın İrene Szalai olan ve Nazi zulmündan kaçarak ülkemize sığınan ve Nilüfer adını alan sanatçı Evin İlyasoğlu ile yaptığı söyleşide “ 1936’ da bir grup müzisyen Macar kızı bir orkestra kurmuştuk. Savaşa hazırlanan ülkemizden kaçarak Avrupa ve Türkiye’de iş imkânları aradık. Hepimiz Peşte Müzik Akademisi’nden, konservatuvardan mezunduk. Klasik çalıp opera ve operetlerden seçme aryalar söylüyorduk. Ben de şantözdüm. İstanbul’da, Tokatlayan’da, Büyükada’da ve Ankara Karpiç’de çalıyorduk.” Demektedir.
Adnan Saygun ise 1939 yılında Halkevleri'nin önerdiği müfettişlik görevini kabul etmiş ve bu vesile ile Türkiye'yi dolaşmıştır. 1940 yılında bir konser için Ankara'ya gelen ancak ülkelerinden Nazi baskısı nedeniyle geri dönmeyen Budapeşte Kadın Orkestrası üyelerinden Macar asıllı Irén Szalai (sonradan Nilüfer adını almıştır) ile 1940 yılında evlenmiştir. Yani irene Szalia bir Nevşehir gelini olmuştur.
(Fotograf ;Gülsün Onay. arşivinden)
Ünlü sanatçı Adnan Saygun 1940 yılında İrene Szalai ile ikinci evliğini yapmıştır. Evin İlyasoğlu ile Nilüfer Saygun söyleşisinden Adnan Saygun’un en yakın arkadaşlarının “Mithat Fenmen, ressam Arif Kaptan, folklor araştırmacısı Halil Bedii Yönetken” olduğunu anlıyoruz. Günümüze gelen fotoğraflardan ve anılardan da yazar Sabahattin Ali ile de iyi dost olduklarını anlıyoruz.
1943 Eylül ayı Ayvalık Delikli Taş, Sabahattin Ali, Seyit Sütüven, Nilüfer Saygun ve Adnan Saygun(Twitter 27.02.2020 Ayvalık Belediyesi)
23 Haziran 1983'te Ahmet Adnan Saygun ve eşi Nilüfer Saygun, karşılıklı olarak bir vasiyetname düzenleyerek çocukları olmaması sebebiyle TEV'i aday mirasçı olarak gösterdiler. Vasiyetnameye göre eşlerden biri diğerinden önce vefat ederse, miras eşe kalacak ve istediği gibi mirasta düzenleme yapabilecekti.
“6 Ocak 1991'de Ahmet Adnan Saygun vefat edince, vasiyeti isteğine uygun olarak eşine geçti. Eşi Nilüfer Saygun, Ahmet Adnan Saygun'un eserlerinin tüm telif haklarını Bilkent Üniversitesi'ne devretti. 3 Temmuz 1998'de de Nilüfer Saygun vefat etti. Bunun üzerine Türk Eğitim Vakfı, Saygunlar'ın isteğine uygun olarak mirası kullanmak için, mirasçılık belgesi müracaatında bulundu. Evdeki eşyaları belirlemek amacıyla Saygunlar'ın Etiler Ulus'taki evine gelen TEV avukatları, dairenin tamamen boşaltıldığını gördüler.”(16 Kasım 1998 Hürriyet Gazetesi)
Böylece ailenin mirası TEV’e değil Bilkent Üniversitesi’ne geçmişti. Ancak Etiler Ulus’taki evlerinden alınan eşyaların kim tarafından alındığı konusunda TEV Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuş ve net bir sonuç alınamamıştır.
Bilkent Üniversitesi Adnan Saygun Merkezi; o zaman bestecinin dul eşi olan Nilüfer Saygun'un inisiyatifleriyle kurulmuştur. Bu amaçla, Saygun ailesi tarafından arşiv malzemeleri, elyazması, basılı, işitsel ve görsel kaynaklar ile müze malzemeleri içeren geniş bir bağışta bulunulmuştur.
Bestecinin mirası Bilkent Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında kurulan Ahmed Adnan Saygun Müzik Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde korunmakta, sanat ve bilim çalışmaları için hizmete sunulmaktadır.
Adnan Saygun ve Nilüfer Saygun’un mezarları İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığındadır.
Yararlanılan Kaynaklar:
Serhan Yediğ; Anılardaki Adnan Saygun, Pan Yayıncılık, 2012
Evin İlyasoğlu : 05.01.1992 Cumhuriyet Gazetesi
16 Kasım 1998 Hürriyet Gazetesi
Twitter 27.02.2020 Ayvalık Belediyesi