NEREDEN NEREYE
Akıp giden kıskacındayız hepimiz,
İstesek de istemesek de
Herkes ona ayak uydurmak zorunda
Akreple yelkovan izin almadan ilerliyor hayatımızda
Ve değişiyoruz…
İzlediğimiz diziler, filmler belki,
Belki yalnız kalma endişesi, ya da kabul edilme isteği
Yavaş yavaş uzaklaşıyoruz özümüzden
‘’Biz’’ kavramı silinir oldu gözümüzden
Eskiden abes olan her şey
Nasıl normalleşerek geldi peşimizden
Ne ara böyle karşılık bekledik her şey için
Dostumuzdan, eşimizden
Biz ne zaman öğretmene saygı duymayan
öğrenciler olduk,
Yerden kalkmazken başımız
Ne ara övünülecek hale geldi şımarıklık,
Saygı değil miydi mihenk taşımız
Anne babayı tanımayan evlat olduk
Uzun zamandan beri
Evlerde huzur kalmadığı için mi
Doldu taştı huzur evleri
Dört beş çocuk bir odaya sığarken,
Anne baba neden sığmadı o koskoca evlere
Su istemesi bile nasıl suç oldu onların böyle
Babanın yanında uzatılmayan ayaklar,
Babaya vurur olmuş bir yerlerde
Gözümüze bakarak büyüten annemizin
Gözyaşı sebebi oluşumuz niye
Sonra komşuluğu bitirdik,
Yabancı olduk işte birbirini el bilen
Birbirine güvenmeyen, paylaşmayan,
Elindekini vermeyen
Karşılıklı kapılar arasına nasıl sığdı bu mesafeler
Bana ne demek nerden cıktı
Niye uyarıların karşılığı sananeler
Biz bu muyduk hakikaten
Hiç mi umurumuzda olmadı
Kaybettiğimiz şey edepken
Ayaklar altında çiğnenen ahlak kimsenin
ayağına takılmaz oldu
Poşet poşet ekmek çöpe atılırken,
Sokaklar açlıktan ölenlerle doldu
Ölenlere bile kalmadı hiç saygımız
Eğer akrabamız değilse,
Yok geride kalanlar için kaygımız
Neden insanların düşmesine sevinir olduk böyle
Hataları yüze vurmaktaki bu ısrarımız niye
Birini suçlayan işaret parmağımız
Kendimizi gösteren parmakların temizliğinden
ne kadar emin öyle
Biz değildik böyle
Sahi bu gidiş nereye.