ÖLÜMÜN UTANCI
Herkesin başına gelecek olan, kaçınılmaz sondur bu
Tercih hakkı yoktur,
Herkes yürür ömür denen şu yolu
Yalnız ölümler yaşar olduk şu günlerde
Gelip misafir oldu minicik bedenlere
Öylesine ayıpla geldi ki bazen
Açılsaydı toprakda girseydik yerlere
Minicik bedenlere uzandı o kirli eller
O da mı ölmüş cümlesini sık kullanır oldu diller
Geleceğimizin teminatı olan çocuklardan bahsediyorum, hayatın anlamı çocuklar
Gülmeyi öğrenmeden ölmeyi öğrenip, toprağa kondular
Kimisine amcası kıydı, kimisine dayısı
Yatağının üzerinde boynu bükük kaldı oyuncak ayısı
Yüzünüze bakamaz olduk otobüste parkta
Göz kırpmak çok normaldi biz çocukken sokakta
Kaybolunca parkta aranırdık, ya da oyun yerinde
Şimdi arar olmuşuz komşunun samanlığında, evinin zemininde
Nasıl kıyıldı onlara, nasıl dokundu o eller
Alışmamalı bunu söylemeye diller
Saklasak mı çocukları, kirli el uzanmayan ellere
Oyun olsa tek dertleri, biz kalkan olsak verip el ele
Okula giderken gülümsediğinde içimiz rahat olsa, o bildiğimiz bakkal amca
Desek ki o melek daha hepimiz için, o açılmadık gonca
Akşam ona kadar beraber oynardık biz sokaklarda
Beraber koşardık, birimiz kalırsa darda
Çok kirlendin ey dünya, ne temizler söyle seni
Ne zaman gelir dersin, sadece iyilik olan o gemi
Bazen Leyla oldu ölen, bazen Ayşe, Fatma
Nerde kaldı o güven, uyuyunca komşu evinde yatma
Büyüyecek onlar daha, gerçekleşecek tertemiz hayalleri
Gülümseyecek anacaklar çocukluk dedikleri halleri
Dur artık ey insan!!!!
Bu kadar mı ucuz can
Ne çocuk kalacak sayende, bu gidişle ne hayvan
Titre ve kendine gel artık
Ne zaman dikilecek vicdanındaki bu yırtık
Çocuklar ölürken değil, uyurken sessiz olunur,
El ele verirsek eğer her şeye çare bulunur
Tertemiz kalsın şu dünya, gerçekleşsin her hayal rüya
Titre ve kendine gel
Yetmez mi yaptıkların gözyaşları oldu sel
Bu çağrım herkese;
İhtiyacımız var bir olacak nefese…