PAHALILIKTAN ŞİKAYET EDENLERİN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
   Ekonomik kriz ve pahalılık ülkemizi ve yaşantımızı kasıp kavurmaktadır.
   Aldığımız bir ürünün fiyatı bir hafta içinde değişmezse ikinci haftada mutlaka değişmekte bu da sabit geliri olan vatandaşlarımızın yaşamını oldukça zorlaştırmaktadır.
   Elbette yönetenlerin bu kriz ve pahalılıkta sorumlulukları ve yanlışları vardır, bu inkar edilemez. Pekiyi pahalılık ve enflasyondan şikayet eden insan kitlelerinin hiç mi suçu yok?
   Bu soruya hayır demek imkansızdır, bu durumdan ülkede yaşayan tüm insanların mesuliyeti vardır.
   Önce bu gerçeği açık yüreklilikle kabul edelim.
   İşte yaptığımız yanlışlardan bazıları;
   Dolar yükselirken, dolar almaya koşanlar, mutlaka menfaatlerini düşünmüşler ama sonuçlarını düşünmemişlerdir. Bazıları bunun önemsiz olduğunu iddia edebilir fakat bankalardaki döviz mevduat hesaplarının ulaştığı zirve maalesef bu etkinin çok ileri boyutlarda olduğunu göstermektedir. 
   2016, 2017 ve 2018 yılında altın çağını yaşayan ekonomi, belki cumhuriyet tarihimizin ‘alım gücünün en yüksek’ olduğu bir dönemdir. Emlak, döviz, araba vb. gibi değerlere ulaşmak oldukça kolaylaşmış, üç dört yıl kullandıktan sonra ev ve araba değiştirenler çok olmuştur.
   İşte bu dönemde dahi ‘ekonomi çok kötü’ sakızını çiğneyenlerin olduğu unutulmamalıdır, bunların niyetleri yaşantılarındaki sıkıntıyı dile getirmekten çok, kendi siyasi yandaşlarının iktidara gelmesini istemeleri idi.
   Her gün gazete, sosyal medya, bireysel ilişkilerdi ‘ekonomi çok kötü’ sakızını çiğneyenlerin günümüz ekonomik krizinde hiç etkileri olmadığını kim iddia edebilir?
   Bu söylemleri ile insanların dolara, Euro’ya ve altına yöneldikleri, bunun insanlar arasındaki etkisinin çok hızlı yayıldığı bilinen bir vakaadır.
   Kimi belediyelerin hiç hizmet etmediği, vatandaşın yaşamını kolaylaştırmadığı, yapılması gereken en zaruri şeyleri yapmadıkları halde, sırf siyasi bağnazlıktan ve iktidara olan kinlerinden dolayı aynı parti ve başkana oy verenlerin hiç suçunun olmadığı nasıl söylenebilir?
   Bu örnekler daha da çoğaltılabilir, bunun kimi şehir ve bölgelerde farklı örnekleri görülmüştür ve görülmektedir.
   Tüm bunlar bize şunu gösteriyor ki; BU GÜN PAHALILIK ve ENFLASYONDAN ŞİKAYET EDEN İNSAN KİTLELERİNİN YAŞADIĞIMIZ BU KORKUNÇ EKONOMİK KRİZDE ETKİLERİ VARDIR ve OLMUŞTUR.
   Bunu inkar etmek gerçeğe gözlerini kapamak manasından öte bir anlam taşımaz.
   Bu gerçeği görmeyenler, görmek istemeyenlerin tüm bunları objektif bir şekilde düşündüğü, küçük de olsa bir araştırma yaptığı zaman bu etkinin en çıplak halini görmeleri imkansız değildir.
   Bu krizden hepimiz sorumluyuz.
   Başta yöneticiler.
   Fakat tüm suçu yöneticilere atıp, kendilerini sütten çıkmış ak kaşık görenlerin bariz bir yanlış içinde oldukları kesindir, bunu inkar etmek de imkansızdır.
   Bu gerçeğe ulaşmak için ekonomiden anlamaya gerek yoktur, biraz araştırma yapmak ve objektif düşünmek yeterli olacaktır kanısındayım.
   Gemiyi yürüten sadece kaptan değildir, bu güç yukarıdan aşağı doğrudur. Biri olmadan öbürü de olmayacaktır.