SİYASET, BİR ADIM İLERİ İKİ ADIM GERİ Mİ?
   Siyaset nedir? Ya da biz siyaset dediğimiz zaman ne anlıyoruz? Soru da, konu da bu…
   Siyaset, bilinen anlamı ile ülke ve halka hizmettir, halka hizmete talip olmaktır, ‘halka hizmet Hakka hizmet’ anlayışı ile çalışmaktır.
   Siyasete talip olanlar o ülkede yaşayan insanlar olduğuna göre, insanların da farklı düşünce ve anlayışlarının var olması, ‘hizmet’ olarak görülen siyasetin uygulama alanını ve işlevinin de farklılığını gerektirir.
   Demokrasi dediğimiz yönetim biçiminde halk kendi kendini yönetmektedir, bu ‘kendi kendini yönetmek’ halk tarafından seçilmiş insanlar eliyle olmaktadır, bizi yönetecek olanları belli bir süreye kadar gene bizler tarafından seçilmesidir.
   Bunun pratikteki karşılığı ise ‘siyasi partilerdir ve seçimdir’
   Ülkemizde de büyüklü küçüklü bir çok siyasi partiler kurulmakta ve çalışmaktadır, her birinin hizmet anlayışı ve uygulaması farklıdır, bu farklılık çalışma ve hizmet alanını etkiler, değiştirir.
   İlk olarak ‘Osmanlı Mebusan Meclisi’nde ortaya çıkmış olan siyasi partiler, varlığını günümüze değin sürdürmektedirler. Kimilerinin siyasi ömürleri aylarla ifade edilirken, kimileri ise yüz yıllardır varlığını sürdürmektedir.
   Ülkemiz ‘siyasi ihtilallere’ de sahne olmaktadır, bu güne kadar pek çok siyasi ihtilâl yaşadık, bunlar insanımızın yaşantısını ve gelişimini alt-üst etmiş, zar zor kurulan toplumsal dengenin yaralanmasına neden olmuştur maalesef.
   Günümüz Türk insanı artık ihtilâlleri eskisi gibi rahat kabul etmemektedir, en son 2016’da yaşadığımız askeri darbe, darbeye karşı direnen milyonlarca insanın, ‘demokrasiye sahip çıkan ve onu her ne pahasına olursa olsun yaşatacağım’ inancı ile yerle yeksan olmuş, bir daha gelmemek üzere tarihin çöp sepetine fırlatılmıştır.
   İşte ülkemizdeki siyaset çizgisi günümüze kadar pek sağlıklı yürümemiş, inişli çıkışlı süreçlerden geçmiş, geçmeye de devam etmektedir.
   Şu kesinleşmiştir ki, artık tam anlamı ile halk, ‘kendi kendini yönetme erginliğine’ ulaşmış, bu hakkını da kimseye kaptırmamaya kararlı olduğunu nice acı olayların sonucunda göstermiştir.
   Ordumuz siyasi arenadan çekilmiş, kendinin aslı işlevine dönmüş, siyasetin emrine girmiştir.
   Yüzlerce yıl sürmüş olan siyasi düşünce ve onların uzantıları olan partiler, artık siyasi işlevini tam manası ile yapmaya ve bu anlayışla çalışmalarını devam ettirmektedirler.
   Ve günümüz parti ve siyasetçilerimiz artık daha rahat ve daha bağımsız hareket edebilmekte, siyasetin o muhteşem renkli atmosferi ülke sathını kapsamaktadır…