ÜLKEM ÜŞÜYOR BEN ÜŞÜYORUM
Ülkemiz 06.03.2023 günü sabahı saat: 04.17 de 7.7 büyüklüğündeki depremle sallandı, ardından 9 saat sonra 7.6 sarsıntı ile felaketin boyutu bir o kadar büyüdü ve asrın felaketi oldu. Depremde Ülkemizin gösterdiği birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma göstergesi takdire şayiandır. Felaketin büyüklüğü ve arama kurtarma çalışmalarını sizler gibi bende televizyonlardan izledim. Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Adana, Elazığ, Kilis illerimiz üşüyordu kısacası ülkemiz bizler üşüyorduk.
Üşümek sanırım yetmedi, birazda üşümek hem hal olmak üzere yaşadığım şehir Nevşehir den Torosların soğuk, yağışlı zirvelerini aşarak deprem bölgesine ulaştım. Torosları aşmanın ve yoldaki hem hallerimi ileride anlatacağım. Kahramanmaraş Göksun ilçesinde depremin izlerini şiddetini artık görüyor yaşıyor hissetmeye başlıyorsunuz. Yıkılan bina olmasa da çatlamış, duvarlar patlamış kolanlar kırılan camlardan rüzgarın etkisiyle savrulan perdelere çok sık rastlıyorsunuz. Bir müddet gözlem den sonra tekrar yola koyuluyorum 7.6 lık ikinci depremin üssüne doğru, her geçen zaman içerisinde etrafına baktığında gözlemlemeye devam ettiğinde depremin yıkıcı etkisini daha fazla görüyorsun. Ceyhan Irmağı üzerinde kurulu köprü üzerinden geçerken bir şeyler fark ediyorsun, ileri geçip durup, köprüye geliyorsun evet köprü depremde hasar görmüş tamir edilmiş onarılmış şimdi trafiğe açık, ama deprem esnasında hasar gören köprünün kullanılması imkansız bunu yapılan tamir ve onarımdan anlamak çok kolay. Artık depremin yıkıcı etkisini bütün çıplaklığı ile görüyor ve yaşıyorsun, yıkılmış birçok bina, hasar görmüş birçok bina, yollar. Nereye baksan aynı manzara üşümeyi iliklerine kadar hissediyorsun. Birçok alanda çadırlar, konteynerler, aş evleri sağlık çadırları. Araç ile ara cadde ve sokaklarda hareket etmek çok zor. Endişeleniyorsun yıkılmamış ama bir tarafa eğilmiş veya bir katı yerin altına girmiş, duvarlarında insanı ürküten derin çatlaklar. Yaya olarak yürümek daha doğru geliyor. Bende öyle yapıyorum cadde ve sokaklarda yaya olarak yürüyorum. Bu arda artçı sarsıntıları her defasında hissediyorsun. Oradaki insanlar buna alışmış sanki panik korku yok gibi.
Mesleğimin verdiği içgüdü ile bir ilçenin Emniyet Müdürlüğüne gidiyorum pekte kolay olmuyor inanın yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyor üzerimde yağmurluk var buna rağmen ıslanıyorum sokaklar enkaz nedeniyle birçok yerde halen kapalı, nihayet gelebildim. Nizamiyedeki nöbetçiye selam verdim, yağan yağmurun hafriyat nedeniyle oluşmuş küçük gölettin derinliğine bakmadan nöbetçi arkadaşın yanına ulaştım. Ben bunca zorluk yaşarken deprem anında vatandaşların yaşadıkları zorluğu hayal ediyorum ve çok üşüyorum. Başka illerden görevli olarak gelmiş memur arkadaşlar kısa tanışmanın ardından ikram edilen çay etrafımı tekrar gözlem yapmama neden oluyor. Binanın kullanılan bölümünde birçok ayrıntı görüyorum depremzede vatandaşlarımızın birçok değerli eşyaları, gözüm evcil hayvanlara ilişiyor depremden kurtarılmış burada koruma altına alınmış ve onların bakımını memurlar üstlenmiş. Oturduğumda bir memur geliyor Kadir selamlaştıktan sonra, Kadir görevden çıkmıştın neden geldin? Kadir elindeki poşeti gösterip eşim ve kayınvalidem biraz yiyecek içecek hazırladı onu getirdim birlikte yiyelim. Kadir kardeşimin evi de depremde yıkılmış birçok yakınını kaybetmiş, kendisi, eşi ve kayınvalidesi hayatta kalmış. Ayrılırken kalacak yerim soruluyor, burada bizlerin arkadaşların kaldığı yataklar var sende kalabilirsin, teşekkür ediyorum size rahatsız etmeyim veya başkası kalsın ben aracımda kalıyorum deyip ayrılıyorum. Allah yardımcıları olsun.
Gece izlenimlerim devam ediyor, hiçbir binada sağlam olanları dahil ışık yok, birkaç müstakil evde ışık yanıyor yani orada insanlar kalıyor. Geceyi geçirdiğim aracımdan o gün sabah çok erken kalktım, aşevlerinde hızlı bir çalışma gördüm ilerleyen saatlerde verilecek kahvaltı hazırlığı, karar verdim ben de kahvaltımı her hangi bir aş evinde yapacaktım. Aşevlerinin önüne kurulmuş masaların üzerinde kahvaltı malzemeleri konulmuş birkaç koldan dağıtımı yapılıyor, inanın insanlar sıraya geçmiş hiç kimse bir başkasının sırasını bozmadan ve acele etmeden ikram edilen kahvaltı malzemelerini görevlilerden alıyorlar. Bende bu durumu teneffüs ederek sabah kahvaltımı onlarla birlikte yaptım. Doyduk elhamdülillah.
Yaya olarak gözlemlemeye devam ediyorum, manzara hep aynı yıkılmış binalar, hasarlı binalar, enkaz kaldırma çalışmaları ara sıra mola veren yağmur yine hızlı yağmaya başladı, yağmurluk olmasına rağmen ıslanıyor ve üşüyorum üşümem yağmurdan daha ziyade etrafımda gördüğüm enkaz. Enkaz kaldırma çalışmalarında her enkazın başında iş makinaları, varsa bina sahipleri görevli memurlar. Memurlar iş makinasının her hafriyat kaldırışında, hafriyattan çıkan değerli eşyaları naylon poşetlerin içine koyup sanırım kimliklendiriyorlar. Dedim ya manzara her yerde aynı.
Torosları geçerken birçok köyde yerleşim alanında durdum gördüğüm karşılaştığım insanlarla sohbet ettim. Yerleşim yerleri yüksekte olmasına rağmen sarsıntıyı çok hissetmişler, yaşamışlar hepsinin yüzünde yaşanan felaketin üzüntüsü var. Umutlular Devletimiz büyük bu işin üstesinden gelecek, bizlerde elimizden gelen yardımları ulaştırdık ulaştırmaya devam ediyoruz. Hepsinden Allah razı olsun.
Dediğim gibi manzara her yerde aynı, felaketin etkisi bölge bölge farklı olsa da Devletimiz her bölgeye yetişmiş Aş evleri ile gıda, çadır, konteyner ile vatandaşımızın barınma ihtiyacını çok dan gidermiş, yaraları sarmış sarmalamış, kısacası üşümemiz sadece felaketin büyüklüğünden, insan kaybımızdan.
Bölgeden dönüşümü farklı bir güzergah dan yapıyorum, halen yağan yağmurla birlikte yoluma devam ediyorum yolda bölgeye giden yardım tırları, konteyner taşıyan tırlar hep karşımdan geliyor. Çok büyüksün ülkem.
Gecenin ilerleyen saat lerinde Nevşehir e geldim yorgunluğum ve üşümem nedeniyle hemen uyudum. Sabah uyanıp TV yi açınca bir daha üşüdüm deprem bölgesinde birde sel felaketi haberi acılarımıza başka acılar kattı.
Allah dan dileğim devletimizi, milletimizi, bu tür felaketlerden esirgesin.
Depremde ve sel felaketinde hayatlarını kaybedenler için Allah dan rahmet dilerim.
18 Mart Şehitler Günü nedeniyle tüm Şehitlerimizi Rahmet ve Minnetle anıyorum.
İhsan BİÇKİN
18.03.2023