Yılkıya Gıpta

Nal takılan hayvanların gözlerindeki yorgunluk dikkatinizi çekti mi hiç?

 Sırtlarında taşıdıkları onların ve bunların yükleri ile oradan oraya giderlerken yolları kendileri belirlemez, nereye çekilirlerse oraya giderler. Yılkıları gördüklerin de özenerek uzun uzun istedikleri hayatı izlerler ve yularını tutan sahipleri ile yola devam ederler. İçlerindeki itaat ile kabullenilmiş çaresizlikleri artık hiçbir işe yaramayacak duruma gelip şanslılarsa özgürlüklerine bırakıldıklarında dünyaya yeni gelmiş kadar şaşkındırlar. Geçmişe baktıklarında boşa harcanmış bir ömür görürler ve geriye kalanın da artık bir önemi kalmamıştır.

  Peki yular nasıl boyunlarına geçmiştir?.. Bunun onlarca yüzlerce sebebi olabilir. Şimdi sadece ihtimallerden birine değinelim. Ne olduğunu bilmeyenlerin ne olduklarını söyleyeni çok olur hatta kendini tanımayanın, başkasını tanıması mümkün değildir. Zira insan insanın aynası ise bu aynada ki yansıma ile kendini karıştırmamak için ilk kendisini görmesi gerekir. İnsan en çok kendini tanımalı ki...