BİR BELGESEL YAPMAK

 

'' Nevşehir Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nün iki öğrencisi seni görmek istiyormuş.''

'' Ne görüşeceklermiş benle ?''

'' Kapadokya belgeseli hazırlayacaklarmış da.''

'' Peki, nerde bulacağım onları ?''

'' Bugün saat 14'de Belediye karşısındaki parkta.''

'' Peki. Orada hazır bulunurum.''

Kaya Mustafa haber veriyor.

Elden gelen yardımı yaparız. Gücümüz yettiğince.

Verilen saatte Parktayım. İki genç. Tanışıyoruz. Çay ikram ediyorum. Birinin elinde son model bir video kamera. Gurur duyduğu belli. Bölümün zimmetli ders aygıtı imiş.

'' Hocam, biz biliyoruz ki Nevşehir, Kapadokya hakkında pek çok belgesel var; yerli,yabancı. Öyle bir belgesel hazırlayalım ki, ses getirsin, alanında ilk olsun.İddialıyız bu konuda. Dünyanın birçok kentinde belgesel film festivalleri düzenleniyor. Biz de katılalım ve yaptığımız belgeselle ödül kazanalım. Kapadokya'yı dünya tanısın; ülkemiz  kazançlı çıksın.''

Güzel konuşuyor delikanlı. Adı Rıfat...Digerinin adı Metin...

Metin sürekli, elinde tuttuğu kamerayla uğraşıyor, düğmelerine basıp deneme yapıyor.

'' Bize nasıl bir yardımınız olabilir Hocam ? ''

'' Önce bir yayın taraması gerekir. Bunu yaptınız mı ? ''

'' Hayır.''

'' Paul Lucas...Araştırdınız mı?''

'' Hayır, kimdir o ?''

'' Fransız gezgin. Kralın buyruğuyla Kapadokya'ya gelmiş, peribacalarını Avrupa'ya ilk tanıtan kişi.''

'' Charles Texier ?''

'' Hayır. Onu da tanımıyorum.''

'' O da Fransız. L'Asie Mineure adlı eserinde 100 sayfa kadar Cappadoce bölümü var. Belki Fransızca özgün kitabı bulamazsınız, ama Osmanlıcası, Türkçesi var. Yayımlandı.''

'' ..................''

'' Mareşal Moltke de Ürgüp'ten, Nevşehir'den geçmiş. Tanıyor musunuz Moltke'yi ? ''

'' Hayır, kimdir O ? ''

'' Prusya subayı. Danışman olarak Osmanlı Ordusunda görev verilmiş. Nizip Savaşı'nda hazır bulunmuş. Yazdığı mektuplar çevrildi ve kitap olarak yayımlandı ülkemizde.''

'' ........................''

'' Ülkesine döndü, general oldu ve Genel Kurmay Başkanı olarak Sedan'da Fransız Ordusunu yendi.''

'' ........................ ''

'' Jerphanion ? ''

'' Hiç duymadık. Bilmiyoruz.''

'' Jerphanion , Les Eglises Rupestre de Cappadoce adlı anıtsal eserin yazarı bir Fransız arkeologdur. Binbir zorlukla, zor koşullarda kaya kiliselerin resimlerini çekmiş ve açıklamalarıyla 3 cild olarak Paris'te yayımlamıştır. Bunlar kolay bulunan eserler değildir,fakat rahmetli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz bu eseri İstanbul'da bir sahaftan satın alıp, görev yaptığı Kütüphane'ye armağan etmiştir.''

'' ......................''

'' National Geographic Dergisi'nin ABD baskısı sayılarında XX.Yüzyılın başından günümüze pek çok makale yayımlanmıştır. Bunları arayı bulup tek tek dikkatle okumanız gerekiyor. İngilizceniz yeterli değilse, Üniversitenizden bir okutmanın yardımını da alabilirsiniz.''

'' ..................... ''

'' Bizim yazarlarımıza gelirsek...İsmail Habib Sevük'ten ne okudunuz ?''

'' Bu yazarı ilk sizden duyuyorum.''

'' Sevük, Türkçede gezi yazıları alanında ilk adlardan biridir. Yurddan Yazılar adlı eserinde Ürgüp ve Nevşehir pek güzel anlatılır. Belgeselinizde bu yazarımızın anlatımından yararlanmalısınız.''

'' Hocam, biz en kısa zamanda bu belgeseli çekip yarışmalara katılalım diyorduk.Vakit de yok ki. Doğaçlama olsun diyorduk ; naif. ''

Yüzlerine baktım. Bıkkınlık somut olarak yüzlerinde iz bırakmış. Yirmili yaşlarda… Söze hiç karışmayan diger genç hala kameranın her yanını kurcalamakla meşgul. Oyuncak sanki. Kulanma kılavuzunu okuyan kim ?

'' Görüşmemiz burada bitmiştir,'' dedim. Ayağa kalktım. Rıfat ve Metin orada kaldılar. Parktan ayrıldım.

                      *****