COĞRAFYADA  EDEBİYATTAN  YARARLANMAK : I

‘’ Hocam, bu bilgiyi nasıl elde ettiniz?

   Nasıl bağlantı kurdunuz ? ‘’

Trakya’dan gelmiş bir kız öğrencim soruyor  bunu. Gözlerinde derin bir hüznün izleri…

Nedir  konu !

Gönenli Kafkas göçmeni bir aile…Muhacirin-i Çerakese…Binbir zorlukla, göçe kona, döküle döküle gelmiş, sığınmışlar . Devlet onları Güney Marmara Ovalarına yerleştirmiş…

Ömer Seyfeddin…’’ Ben Gönen’de doğdum,diye başlar bir öyküsü.

Harbiye mezunu…Balkanlar kaynıyor.

Sırplar baş kaldırmış.

Yunanlar  Osmanlı’dan ayrılmışlar, devletleri var, Avrupa’nın , Rus Çarlığı’nın, ABD’nin destekleriyle durmadan toprak kazanan bir Atina yönetimi.

Bulgarlar ayaklanmış.

Makedonlar isyanda.

Karadağlılar (Monte Negro) baş kaldırmış.

Osmanlı saraylarının muteber ırkı Arnavutlar bağımsız devlet olmak istiyorlar.

Hepsi de Osmanlı yönetimine düşman.

Kendi aralarında da anlaşamıyorlar.

Bulgaristan’ın Karadeniz’e kıyısı var; yetinmiyor. Rodop Dağlarını ele geçirip Ege’nin kuzey kıyılarındaki limanları kullanarak dışalımda, dışsatımda gelişmek, güçlenmek istiyor. Trakya Denizi kıyılarındaki Selanik, Dedeağaç eski Türk kültür merkezleri…Dimetoka da önemli. İskeçe, Yenice…1830’lardan beri Yunanlaştırılmış…Bulgaristan bir süre için Ege kuzeyine ulaşsa da, elinde tutamıyor Trakya kıyılarını , limanlarını . Güçlü destekçilerinin yardımıyla Yunanistan, Bulgarları kuzeye doğru sürüp, uzaklaştırıyor ve Batı Trakya Yunanistan’ın oluyor.

Ömer Seyfeddin Bey genç Türk zabiti.

Yağmur çiseliyor. Bulgar komitacılar dağlarda Osmanlı ordusunu yıpratıyor, gerilla savaşı veriyorlar. Süvari zabitlerimiz bir Bulgar kasabasına giriyor. Elinde dürbün, genç bir Bulgar kızı gülerek zabitlerimizi izliyor. Bizimkiler gurur duyuyorlar. Genç Bulgar kızı beğeniyor ya zabitlerimizi.

Bu arada bir şarkıyı yüksek sesle söylüyor.

‘’ Naş naş ! Çargrad naş ! ‘’

Marş gibi söylüyor. Cilveli, edalı, nazlı, genç gövdesini kıvıra kıvıra…Sokaktan at üstünde geçen zabitlerin kulaklarında çınlıyor bu sözler.

Ömer Seyfeddin, kıza bakıp gülümsüyor ve aynı ses tınısıyla yineliyor.

‘’ Naş  naş ! Çargrad  naş !  ‘’

Genç kız alkışlıyor zabitlerimizi .

Bu bir aşk şarkısı mı ?  Öyle sanıyor Ömer Seyfeddin ve arkadaşı..

1300’lü yıllardan bu yana Balkanlarda nice Bulgar kızı sevdalanmıştır Türk askerine. Neferinden paşasına dek. Bir aşk türküsü çığırmaları olağandır.

Garnizona varan zabitlerimiz , geçtikleri kasabada bir Bulgar kızının kendilerine bir sevda şarkısı söylediğini övünerek anlatıyorlar.

Kumandan Bulgarca bilmektedir.

Genç zabitlere çok kızıyor.

‘’ Siz ne yaptınız cahil herifler. Kız sizi tuzağına düşürmüş. ‘’

‘’ Bir yanlışlık mı yaptık kumandanım ?’’

‘’ Daha ne yapacaktınız ? Bu ne demek, biliyor musunuz ? ‘’

‘’ Ne demekmiş ? ‘’

‘’ Bulgarların gözü İstanbul’dadır. Ortodoks mezhebinin merkezi orasıdır çünkü . Bulgarlar İstanbul’a Çargrad derler. Bulgar krallarına Çar denirdi. Çar beldesi demektir Çargrad. Şarkının anlamı ortaya çıkıyor: İstanbul bizim olacak…Demek siz de aşk şarkısı sandınız ve karşılık verdiniz, öyle mi? Aferin size, aferin ! Defolun gidin ! ‘’

Ömer Seyfeddin yıldırımla çarpılmış gibi olur.

Basit bir kasabada yoksul görünümlü bir evdeki çocuk-genç arası bir Bulgar kızındaki bilinç düşündürür onu. Sayrı düşer. Ateşlenir. Gece uyuyamaz, kabuslar içinde kıvranır.

Sabah  karar verir. İyi bir zabit olamayacağına inanmıştır.

Askerlikten ayrılır, sivil yaşama döner.

Trakyalı kız öğrencimi duygulandıran olay buydu. Arkadaşlarının hayret dolu bakışları altında sırasından kalkıp; yanıma geliyor ve yanaklarımdan öpüyor. 

Ağlıyor ;  beni de ağlatıyor.

………………….

‘’ Hocam, Balkan yarımadasında eski Türk kültür merkezlerini nasıl kaybetmişiz; verdiğiniz bu örnek pek acı biçimde gösteriyor. Daha XVII. Asırda başlamış hazırlıkları. Fransız İhtilali onları cesaretlendirmiş. Haritaya baktıkça Tuna ortasındaki Adakale’yi niye kaybetmişiz ? Midhat Paşa’nın Tuna Valiliği sırasında ilk demiryolu Ruscuk ile Varna arasında yapılmıştı. Milyonlarca altın harcandı. Filibe, Köstence, Mecidiye…Üsküp’ü , Selanik’i, Yanya’yı, Vardar Koyağını , Manastır’ı neden kaybettik ? Kavala ve karşısındaki Taşoz Adası… Göklere baş kaldırmış ada Semadirek, Santorin, Midilli, Sakız, Sisam, İstanköy,Meis, Girit, Kasos, Karpatos, Rodos …Adalar Denizi taa Umur Bey zamanında bizimdi. Bugün İmroz ve Tenedos dışında adamız yok. Anlattığınız olay ulusalcılık dersinde örnek olay. Aymazlık sonucu yitirmişiz o adaları, o geniş toprakları, Osmanlı mirası medeniyet eserlerini. Teşekkür ederiz. Eğitime önem vermemiz  gerekiyor. Bunu yapmazsak yaşadığımız bu topraklar da her türlü tehlikeye açık olacaktır.’’

Bir çırpıda anlatıyor Ege’den gelmiş  öğrencim. Gözleri yaşarmış. Dikkatle yüzüne baksam, kendini tutamayacak; haykıra haykıra ağlayacak…

……………………..

15 Mart 2024