NEVŞEHİR MANİLERİ
Dr. Faruk GÜÇLÜ
Maniler, Türk halk yazınında, genellikle söyleyeni, yazanı bilinmeyen, birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle uyaklı, üçüncü dizesi serbest durumda bulunan, her biri yedişer heceli dört dizeden oluşan koşuk türüdür. Bu genel duruma uymayan manilere de rastlamak mümkündür.
Her yörenin kendisine özgü manileri vardır. Ancak bazı manilerin farklı yörelerde de söylendiği görülmektedir.
Nevşehir ve köylerinde derlenen bazı maniler:
Çiğ sütten kaymak olmaz
Güzele doymak olmaz
Eğil bir yol öpeyim
Yolcuyum durmak olmaz.
**
Masa üstünde pekmez
Çoban kavalın ötmez
Önünde gezen sürün
Benim nişana yetmez
**
Kapı kapı aralık
Kızlar on bin liralık
Oğlanları sorarsan
Fıçıda kokmuş balık
**
Kapıdan bakan oğlan
Sümüğü sarkan oğlan
Ne ardıma düşüyon
Horozdan korkan oğlan
**
Elma attım al gelin
Yanakları bal gelin
İnşallah kocan ölür
Sende bana kal gelin
**
Çingene cik cik,
Torbası güçcük;
Geze geze geçmek,
Bir sohum ekmek.
(Sohum; Lokma )
**
Kaleciğin özleri
Salkım tutar buzları
Delikanlılar giderken
Sancı tutar kızları
**
Ey hürüdü hürüdü
Dağı duman bürüdü
Gelsene gavur oğlu
Cepte çerez çürüdü
**
Kapı kapı gezerim
İnci mercan dizerim
Senin gibi oğlanı
Ökçeminen ezerim
**
Damdan odun atarım
Gölgesinde yatarım
Senin gibi oğlanı
At b..kuna katarım
**
Halı dokurum halı
Bitmiyor gavur malı
Halı icat olalı
Kızların benzi sarı
**
Kaynanam kara harar
Damda başını tarar
Ölürse kefeni zarar
Ölmezse yaprak sarar
**
Kaynanam kara tazı
Ürüyor bazı bazı
…
**
Cevizin dibi oyuk
Ağlarım koyuk koyuk
Sen orada ben burada
Benzimiz soluk soluk
**
Kaynanaya napmalı
Kaynar kazana atmalı
Yandım anam dedikçe
Altına odun atmalı
**
Eli elçekli gelin
Kolu kolçaklı gelin
Oğlanı ben doğurdum
Kıllı bacaklı gelin
**
Armudun irisine
Taş attım birisine
Beni çoban etseler
Kızların sürüsüne
**
Çini tabakta bal var
Topukta pembe şalvar
Kız Allah’ın seversen
Diz gel Allaha yalvar
**
Doldu içerim doldu
Bu yokuşta bizi yordu
Ölümünen ayrılıkta
Aradı bizi buldu
**
Kara çalının odunu
Yakan bilir tadını
Eğer oğlun olursa
Mehmet koyun adını
**
İskarpinim sarı boya
Ben düştüm sizin soya
Sizin soydan gız sevdim
Sevemedim doya doya
**
İndim guyu(kuyu) dibine
Baktım suyun rengine
Anneler gız doğurmuş
Vermiyor sevdiğine
**
Dam başında pıtırak
Gelin gızlar oturak
Ne oturak da ne oturak
Satılak da gurtulak
**
Çam dalında mum olaydım
Yana yana kül olaydım
Evlatlığa istemezsen
Kapınızda kul olaydım
**
Iraftaki siniler
El değmeden iniler
Gurbetteki anamın
Kulakları çiniler
(İraf; Raf)
**
Patatesi haşladım
Soymaya da başladım
Yar aklıma gelince
Ağlamaya başladım
**
Çorap ördüm milinen
Dürdüm büktüm gülünen
Hinci(şimdi) sarhoşum gelir
Otuz iki dilinen
**
Ayna attım duvara
Sanki düştü pınara
Yiğidin yakışığı
Elindeki ciğara
**
Nevşehir didikleri(dedikleri)
Üzümdür yidikleri(yedikleri)
Çok hoşuma gidiyor
Abaaaa.. guzum didikleri
**
Köprünün altı arpa
Su gelir çarpa çarpa
Yenile bir yar sevdim
Anasından korka korka
**
Tesbihim dizim dizim
Hoş geldin iki gözüm
İftarda bulamadık
Seni yemeye üzüm
**
Kapımızın önü iğde
İğdenin dalları yerde
Bir ucumuz burda
Bir ucumuz gurbet elde
**
Maniyi baştan söyle
Kalemi kaştan söyle
Karnının açlığını
Ekmekten aştan söyle
**
Ürgüp'te geceledim
Yüzümü peçeledim
Sevdanın kitabından
Ben dersi heceledim.
Maniler halkın günlük yaşamından esinlenerek yazın yaşamımıza kazandırdıkları özlü sözlerdir. Bazı manilerin halk arasında ağızdan ağıza dolaşarak ilden ile geçtiği de görülmektedir.
Sözel yazın türü olan manileri derlemek ve yaşatmak gereklidir.
Yararlanılan Kaynaklar
-Faruk Güçlü ;Nevşehir Folklorundan İzlenimler,1994
-Melahat Selvi , Yakın Doğu Üniversitesi Mezuniyet Tezi,2001