BOYNUİNCELİ AŞİRETİNİN İDARİ MERKEZİ;SARIKARAMAN

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Sarıkaraman ,Aksaray ili Ortaköy ilçesine bağlı bir köydür. Köy tarihi bir geçmişe sahip olup bölgenin kaderinde önemli rol oynamıştır. Köy halkını  Danişmendli Türkmenlerinin parçası olan Boynuinceli Yörüklerinin Büyüksaları cemaati oluşturmaktadır. Köyün adı, 1926 yılı kayıtlarında Karaman olarak geçmektedir. 31 Aralık 1987 tarihinde belediye statüsü alarak beldeye dönüşen köyün belediye statüsü, nüfusunun 2000 kişinin altına düşmesi üzerine 2013 yılında sona ermiştir.

Köyde bulunan Yunus Emre Türbesi köye ayrı bir tarihi özellik katmaktadır. Türbenin bulunduğu  tepe, halk tarafından Ziyaret Tepesi olarak bilinmektedir. Her yıl ekim ayında  Yunus Emre’yi Anma Etkinlikleri düzenlenmektedir. Aksaray ve Kırşehir Valiliklerince dönüşümlü olarak gerçekleştirilen etkinliklere her iki ilin protokolü ile yurt dışından ve yurtiçinden gelen bir çok vatandaş katılmaktadır. Sarıkaraman Köyünde “Piruşağı”denilen bir aile yaşamaktadır. Bu ailenin Yunus Emre soyundan geldiği sanılmaktadır.

Yine bölgede de Tapduk köyü bulunmaktadır. Köy Aksaray’ın 34 km. kuzeyindedir.

Türkiye’de Tapduk isminde yerleşme merkezlerinde iki tane olması (Diğeri Edirne’nin Havsa ilçesinin 15 km. kadar doğusunda bir köyün adıdır.) ilginçtir.

“Yunus Orta Anadolu’da mekan tutmuştur ve mezarı da yine Orta Anadolu’da büyük ihtimalle Aksaray Ortaköy’dedir. Nitekim XVIII. Yüzyıla ait bir yazma eserdeki ifadeler bizim bu düşüncemizi teyit etmektedir. Eserde geçen;“Şimdi merkad-i şerifleri Sivrihisar kurbında mevludı olan Aksaray’a yakındır”(Doğan Kaya).

Tarihî kişiliği menkıbelerle iç içe giren Yunus Emre’nin destanı hayatına dair ilk ve en geniş malumat Uzun Firdevs,’nin (ö. 918/1512) yazdığı sanılan Vilâyetname-i Hacı Bektaş-ı Velî’de yer almaktadır. Buna göre Yunus Sarıköy’de yaşayan, çiftçilikle geçinen fakir bir kişidir. Önce buğday almak üzere Karahöyük’e gider, bir süre Hacı Bektaş-ı Velî’nin yanında kalır, geri döneceği sırada buğday yerine Hacı Bektaş ona “nefes” vermeyi teklif eder, fakat Yunus ısrar edince kendisine dilediği kadar buğday verilerek gönderilir. Köyüne yaklaştığı esnada gafletinin farkına varan Yunus, buğdayın bir gün tükenip nefesin ise tükenmeyeceğini düşünerek tekrar tekkeye döner ve nasip ister.

Durum Hacı Bektaş-ı Velî’ye arzedilince o, “Bundan sonra olmaz. Biz o kilidin anahtarını Tapduk Emre’ye verdik, varsın nasibini ondan alsın” der ve onu Tapduk Emre’ye gönderir. Yunus da Tapduk Emre’nin yanına varıp durumu ona anlatır; Tapduk Emre halinin kendisine malum olduğunu, hizmet edip emek vermesi halinde nasibini alacağını söyler. Yunus kırk yıl boyunca erenler meydanına eğrinin yakışmayacağı düşüncesiyle tekkeye sadece düzgün odun taşır.

1934 nüfus sayımına göre Seyfe Gölü ile Tuz Gölü arasındaki bir alanı kaplayan Küçükdanişmendli Kazası’na bağlı Boynuinceli cemaatleri yaklaşık 20.000 kişilik bir nüfusa sahipti ve bölgedeki en büyük göçebe grubuydu. Boynuinceli Aşireti, bu dönemde farklı büyüklüklere sahip 18 alt cemaatten oluşmaktaydı. Bu Türkmen oymaklarının idarî merkezi Sarıkaraman idi. 1834 yılına ait olan 3520 numaralı nüfus defterindeki sıralamaya göre; Büyüksaları, Hacıahmedli, Karacakurd, Kurutlu, Herikli, Boynuinceli, Savcılı, Sıdıklı, Kürdmahmadlı, Küçüksaları, Harbendeli, Kütüklü, Danişmendli, Camili, Bekdik, Dumanlı, Durmuşlu ve Delüler bu cemaatleri oluşturmaktaydı.Nevşehirli Damat İbrahim Paşa da Boynuinceli cemaatine mensuptu.

Yararlanılan Kaynaklar

Tufan Gündüz. XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Danişmendli Türkmenleri. Yeditepe Yayınevi,2005

Wihipedi

Ergüven, A.Rıza; Yunus Emre,Yaba Yayınevi,Ankara 1982.

-Öztelli,Cahit; Belgelerle Yunus Emre, Karaman Turizm ve Tanıtma Derneği Yayını, Ankara

1977

Yetim Fahri ;Yunus Emre’nin Kabri İle İlgili Görüşler, Osman Gazi üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,Cilt,6 sy,1 Haziran 2015

Kaya Doğan ; Yunus Emre’nin Aksaray Ortaköy’deki Mezarı Üzerine Düşünceler, Aşık Edebiyatı Araştırmaları, İstanbul 2000.

Özen Kutlu ; Sivas Efsaneleri, Sivas 2001 s.134