SAĞANAK YAĞIŞIN ARDINDAN

 

 

Bir yaz sağanağı geldi geçti.

Hava toprak koktu.

Sonra güneş çıktı, gökkuşağı oluştu; çocuklar altından geçmek için koştular, ama başaramadılar.

Onlar koştukça gökkuşağı uzaklaşıyordu.

Böyle bir anda evde durulur mu?

Bu güzellikleri yaşamak varken, pencereden dışarıya bakmakla yetinilir mi?

Murat 124'e bindim. Düştüm Damsa yoluna.

1973 yılında bu yol daha asfaltlanmamıştı; kum seriliydi.

Lastiklerin çıkardığı cızırtılı ses, nem, koku…

Islak kumlu yolda otomobil sürmenin tadı bir başka.

Asfalt o tadı vermez.

İlerledim.

Camı indirdim, yağmur serpintileri içeri girdi, ürperdim.

Yaşamak ne hoş.

Tadına vara vara yaşamak bir  yağış sonrasında, ne mutluluk.

Mustafapaşa'yı geçtim.

Damsa Baraj Gölü'nü gören yerde arabanın hızını düşürdüm.

Baktım, Cemil köyünden Cemil ağa, yol kıyısında bekliyor.

Islanmış. Sinirli. Anlaşılan, sığınacak bir dam altı, bir ağaç altı bulamamış sağanak sırasında.Kaya damlar var koyaklarda, gidememiş oraya.

 Sepetten büyük, küfeden küçük bir zembil duruyor önünde.

Üzüm asması yaprakları görülüyor üstte.

Arabayı eğledim. Kapıyı açıp içeriye buyur ettim.

"Hayrola Cemil Ağam !" dedim. "Bu ne hal ! Neye böyle ıslandın?"

Canı sıkkın…Bir süre ofladı, pufladı. Sonra kızgın  kızgın konuştu.

Bitmiş hocam bitmiş! İnsanlık bitmiş. Şahinefendi'nin, Taşkınpaşa'nın minibüsleri geçti de almadılar beni. Neymiş, bu zembil koltuğun derisini yırtarmış. Hay sizin arabanıza da, koltuğunun  derisine de."

Ağır bir kötü söz  savurdu.

Üstünden sızan sular arabanın içinde birikiyordu.

Giysilerinden buğu buğu duman çıkıyor, arabanın  içini ıslak kumaş kokutuyordu.

Yav, sanki bu memleketin adamı deyiliz, gavuruz sanki. Memleket elden çıkmış.

Tümüyle değişmiş. İnsanlık ölmüş yav."

O ana dek ayırdına varmamıştım.

Baktım ki, zembil kucağında, oturuyor.

Acıdım adamcağıza.

Cemil Ağa !" dedim. "Rahatına bak! Zembil dolu anlaşılan, ağırdır. Arkaya koy da sen rahat et !"

Bungun bungun baktı bana. Gözlerinde minnet ışıltıları.

Hocam, beni arabana aldın, insaniyetliğini gösterdin. Sağol. Bi de zembili koymayım,  ağırlık olmasın. Sen sağol."