DAĞDA BİR PELİT AĞACI

Göre’den Tekke bağlarına giderken cılız sulu bir pınar vardır.

Su az aksa da, gömgöktür çevresi…

 İğde çalıları,kavak, söğüt, selvi,doğal meşe,pelit,palamut.

Serinliğinde ağaçların, yoksul mu yoksul yapı içinde bir yatır vardır.

Kimdir, neyin nesidir, gerçekten bir yatır mıdır, kerameti nedir?

Bilen çıkmaz.

1924 öncesi Nevşehir’in Türk Ortodoks halkı ( Karamanlılar ) buraya gelir, dua eder, kurban kesermiş.

Trakya’dan getirilen Müslüman Türkler, Arnavutlar da bu geleneği sürdürmüşler.

Giderek, yatıra Göre, Güvercinlik,Çardak halkı da ilgi göstermeğe başlamış.

Yatırın hemen yanında kocaman bir pelit - palamut ağacı vardır. Geçmiş yüzyılların ormanlarından kalan son yadigar.

Belki bin yaşında.

Görkemli…

Dalları arasında binbir kuşun, börtü böceğin yuvası vardır.

Yeller esende, uğultusu insanı korkutur.

Hem de güven verir.

Yağmur yağanda dibi kupkurudur.Tek damla ulaşamaz toprağa dek; meşin gibi sert, güzel yaprakları tutar yağmur damlalarını.

Bir dal koparanın iflah olmadığı inancı, palamutu kurtarmıştır.

Taa ki, 1924’e, muhacir baltasına değin.

Rivayet muhtelif :

 Vurduğu kekliği, palamutun dallarıyla pişirmeğe kalkan bir avcı çot olmuş,  bir gün sonra da ölmüş.

Böyle anlatırlar.

Yakında Kelali’ nin bağı vardır.

               Darmadağınık.

Sular akar akar, havuzumsu bir çukurlukta birikir.

Yine, burada,   ağacın dallarını kıran bir köylü bu havuza görünmez bir elce itilmiş de, boğulmuş adam.

Daha da korkuncu şöyle :

          Yıldırım düşmüş ağaca.

           Ona hiçbir şey olmamış da, yağıştan kaçan bir                     

           köylü çarpılıp, kömürleşip ölmüş.

           Elinde bağ bıçağı varmış, derler.

Köylüler, bunları, korkuyla,

ağaca duydukları saygıyla anlatıyorlardı köyün kahvesinde.

Kıs kıs gülüyordu Bayram,  söze karıştı.

Valla, ben onu, bunu bilmem.

Verin bana keskin bi maacir –göçmen- baltası da,

görüyüm hesabını. Soona da bakın bana, bişiy oluyor mu? “

Ertesi gün, kar altındaki köyde,

yalnız Bayram’ın evinden koygun koygun dumanlar  çıkıyordu.