“Eşekli Kütüphaneci” Mustafa Güzelgöz"
Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ
Mustafa Güzelgöz diğer adıyla Eşekli Kütüphaneci, Ürgüp Ortaokulu ve Lisesinde sınıf arkadaşım Aziz Güzelgöz’ün babasıdır. Mustafa amcanın diğer oğulları ve kızları ile de tanışma fırsatım oldu.1921 yılında Ürgüp’te dünyaya gelen Mustafa Güzelgöz, kitabı halkın ayağına götürmek düşüncesi ile Ürgüp ilçesinde kurduğu seyyar kütüphanesinin yedi katır ve üç atı ile yöredeki 36 köye hizmet götürmüştür.
Mustafa Güzelgöz, o dönemde Ürgüplü hemşehrileri gibi İstanbul’a çalışmaya gider ve burada Tiftik ve Yapağı Dışsatım Birliği’nde depo memuru olarak iş bulur; fakat II.Dünya Savaşı çıkması üzerine 1940 yılında askere alınır.Tokat’ta 3,5 sene süren askerliğinin ardından memleketine döner. Amacı yeniden İstanbul’daki işine dönmektir; ancak ailesi kendisinin Ürgüp’te kalıp hayatını burada kurmasını istemektedir. Zamanın kaymakamından boş zamanlarında Ürgüplü gençleri futbol çalıştırması şartıyla iş bulmayı teklifi alır. Bu teklifi kabul eder. Daha sonra Ürgüp’te bulunan Tahsin Ağa Kütüphanesi memuresinin emekliliğe ayrılması üzerine boşalan kadroya Güzelgöz atanır. (Vikipedia)
Güzelgöz, Köylünün olanaksızlıklar sonucu yararlanamadığı kütüphaneyi onun ayağına götürmeye karar verir. Bunun için en uygun olan yöntem, kitapları eşeklerle taşımaktır. Kitapları taşımak için gerekli olan sandıkların krokisini hazırlayarak marangoza yaptırır. Ödünç vereceği kitaplar içinde bir izleme defteri hazırlayarak yollara düşer. Böylece Ürgüp’e bağlı 36 köye hizmet vermeye başlar.
Güzelgöz, kütüphaneyi sosyalleşme merkezi olarak köy kahvesine bir seçenek haline getirmek istemektedir. Köylüyü kütüphaneye çekebilmek amacıyla gurbetçilerden toplanan yardımlarla kütüphaneye radyo koyar. Bu girişim sonuç vermiş ve köyün erkekleri kütüphaneye gelmeye başlamıştır. Ancak kadınlar hala evinde işinin ve çocuğunun başındadır. Güzelgöz kadınları da kütüphaneye çekebilmek amacıyla haftanın belirli bir gününü onlar için ayırır.(Talipoğlu, 2007).
Güzelgöz, köylere kitap taşımak kadar yöresinde başka girişimlere de öncülük etmiştir. Yaptığı bu çalışmalarla, yöredeki sosyal ve kültürel hayatı zenginleştirmiştir. Karain, Mustafapaşa ve Çökek köyleri için Köy Duvar Gazetesi panolar konmuştur. Bu panolara köyle ilgili haberler yazılmakta, Türk büyüklerinin resimleri asılmaktadır. Özelikle bu resimleri gören köylüler altındaki yazıları da merak ederek okumaktadır (Ulus Gazetesi, 1963).
1963 yılında Amerika’da dünya çapında bir yarışma açılmıştır. Amerikan devletinden bağımsız olarak düzenlenen bu yarışma, halkına gönüllü olarak hizmet eden yaratıcı insanlar arasında düzenlenmektedir. Yarışma ile ilgili çağrının Devlet Planlama Teşkilatına ulaşması üzerine adayın kim olabileceği düşünülür. Teşkilatta memur olarak çalışmakta olan bir Ürgüplünün önermesiyle Güzelgöz, DPT‘ye çağrılır. Hazırlanan evraklarla beraber gönderilen çalışmaların yerinde incelenmesi isteği üzerine Amerika’dan üç kişi gelerek çalışmalarda bulunur. Bölgedeki yüksek okuma yazma oranı ve kütüphanecilik sisteminden çok etkilenirler. Çektikleri fotoğrafları ekledikleri olumlu görüşlerinin yer aldığı rapor yarışma jürisine sunulur.21 Kasım 1963 tarihinde tüm dünyadan önerilen adayların eserleri toplanır. İlk eleme sonrasında Türkiye, İtalyan ve İspanyol rakipleriyle finale kalmıştır. (Baykurt, 2007).
Juri üyelerinin yarısı ödülü İtalyan adaya verme yanlısıdır. Türkiye’den yana olan Jüri başkanı Dwight Cook yaptığı konuşmada Güzelgöz’ün yaptığı hizmeti toplumsal bir önlem olarak gördüğünü çocukların köprü altına düşmemesi için bu çalışmaların yapıldığını söyler. Eşit olan oylamada başkanın oyu ile Türkiye kazanır. Dünya’da ve Türkiye’de sonuç büyük yankılar uyandırır. Güzelgöz’e, The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi verilir. Güzelgöz’e ilk olarak 1963 yılında Amerikan Barış Gönüllüleri kuruluş tarafından 1960 model bir cip hediye edilir. Amerikalı İktisadi Kurul Başkanı Vandayk, Ürgüp’te Nevşehir valisine Tahsin Ağa Halk Kütüphanesine hediye edilen cipin devir teslimini yapar.
Güzelgöz, Kütüphane Müdürlüğü dışında on iki kurumda daha görev almaktadır. Başarıyla ve büyük bir şevkle yürütmekte olduğu bu görevler onu bölgesel kalkınma önderi haline getirmiştir. Tüm bunlara karşın asli görevi olan kütüphane müdürlüğünü ihmal ettiği ve yürütmekte olduğu diğer görevlerinde şahsi çıkar sağladığı şikayetleri üzerine bir soruşturma açılır. Soruşturmayı yürütmek için Ankara’dan müfettiş gelmiştir. Güzelgöz bunca emeğinin ardından kendisi hakkında açılan bu soruşturma ile ilgili olarak yaptığı bunca hizmete karşın ortada bir politika olduğunu, kıskançlık ve fesat olduğunu hiç düşünmediğini belirtmektedir (Baykurt, 2007)
Her başarının cezasız kalmadığı ülkemizde Güzelgöz’ü incelemeye gelen müfettiş yaptığı incelemeler sonucunda kütüphane çalışmalarını aksattığı ve görev aldığı diğer kurumların ödeneklerini kullandığı sonucuna varır. Yaşanan tüm olaylarda hep yanında olan yetkililerden destek bulabileceğini sanır ancak yanılır. Güzelgöz soruşturma döneminde ve sonrasında yalnız bırakılır. Güzelgöz’e 1972 de yapılan bir toplantı ile emekliye ayrılır. Toplantıda yaptığı veda konuşması ile 28 yıllık kütüphanecilik görevine 50 yaşında veda eder.
Fakir Baykurt'un kaleme aldığı Eşekli Kütüphaneci adlı roman, Ürgüp’ü görmeye gelen Yunan genç Dimitrios’un gözünden konu edilmektedir. Roman, Güzelgöz, yöresel bir aşık olan Refik Başaran, Ürgüp ve Yunanistan’nın Larissa kentlerinin kardeş kentler olmasının anlatıldığı üç öykü sarmalının içinde işlenmiştir.
Bir diğer çalışma, Aydın İleri ve Tayfun Talipoğlu’nun ortak çalışması olan kitaptır. İlk baskısı 2006 yılında yapılan Eşekle Gelen Aydınlık adlı bu çalışma, Güzelgöz’le ilgili makalelere yer verilmektedir. Ayrıca yazar Ahmet Şerif İzgören "Süpermen Türk olsaydı Pelerinini Annesi bağlardı" adlı kitabının girişimcilik bölümünde Mustafa Güzelgöz'ün hikâyesini anlatmaktadır.
Zamanın başarılı Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş tarafından Ürgüp’te bir caddeye ismi verilmiştir.
Nevşehir doğumlu Kartal eski belediye başkanı Altınok Öz tarafından İstanbul Kartal ilçesinde birde heykeli yaptırılmıştır.
Güzelgöz, köylere kitap taşımak kadar yöresinde başka girişimlere de öncülük etmiştir. Yaptığı bu çalışmalarla, yöredeki sosyal ve kültürel hayatı zenginleştirmiştir.
Makine kullanmayı bilen kadınların yardımıyla dikiş kursları açılır. Kadınların kurs vakitlerinde göz önüne dikiş, nakış, moda, yemek yapımı ve çocuk bakımı ile ilgili kitaplar konarak kadınların ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik kaynaklar sunulur. Böylece köylü kadınlar kütüphanelere çekilerek okuma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılır (İleri ve Talipoğlu, 2007).
Güzelgöz, kütüphaneleri tam anlamıyla bir eğitim merkezi haline dönüştürmek için bunların yanına bir de spor teşkilatı kurmuştur. Birçok kütüphanenin yanda voleybol sahaları kurulmuş gençlerin futbola olduğu kadar diğer spor etkinliklerine de dikkatleri çekilmeye çalışılarak bedensel olarak güçlenmeleri amaçlanmıştır.
Güzelgöz, Ürgüp ilçesinde ilk folklor oyunlarını başlatır. İlk bando çalışmalarını hayata geçirir ( İleri ve Talipoğlu, 2007).
Modern iletişim araçları ile Ürgüp halkını tanıştırmak amacıyla köy köy gezerek 16 mm'lik sinema makinesiyle gösterimler yapar. Konusu, kültür-sanat, tarım, hayvancılık ve gündelik yaşamı kolaylaştırıcı bilgileri içeren belgesel filmleri köylerin uygun alanlarında göstererek köylüyü bilgilendirmeye çalışır.
Ayrıca fotoğraf makineleri, agrandizör ve baskıda kullanılan sarf malzemelerini sağlar. Saydam gösterimi için bir makine bir de jeneratör edinir. Böylece elektrik imkânı olmayan köylere bu hizmeti götürme imkânını da sağlamış olur (İleri ve Talipoğlu, 2007).
Güzelgöz, sosyal ve kültürel etkinliklere öncülük etmenin yansıra yörenin ekonomik olarak kalkınması için de çalışmalarda bulunur. Çökek köylüsünün ürettiği üzümü yok pahasına satmaktadır. Güzelgöz köylünün elindeki ürünü değerlendirebilmesi için köylüyü kooperatifçilik çalışmalarına yöneltir.
Okuma yazmanın zor ve sınırlı olduğu bir dönemde Mustafa Güzelgöz tarafından Anadolu’nun kıraç topraklarında yapılan bu çalışmalar kuşkusuz unutulacak cinsten değildir. Mustafa Güzelgöz günümüzde de örnek olmaya devam etmektedir.
Kültür ve Turizm Bakan Kurtulmuş: “Eşekli kütüphaneci olarak anılan merhum Mustafa Güzelgöz’ün açmış olduğu yolda yürüyoruz. Merkepli kütüphaneciler değil; ama otobüslü kütüphaneciler köylere gidecekler ve oradaki kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın emrinde, hizmetinde olacaklar.” Demiş ve Mustafa Güzelgöz adına ilk kütüphane Adıyaman’da açılmıştır.(28 Mart 2018)
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
Yararlanılan kaynaklar:
Ahmet Şerif İzgören, 2010, "Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı", Elma Yayınevi
İleri, A. ve Talipoğlu, Tayfun, 2007, Eşekle Gelen Aydınlık, Anfora Yayıncılık
Keseroğlu H. (haz.), 1991, Mustafa Güzelgöz ve Eşekli Kütüphane, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi. Eşekli Kütüphaneci-
Hulki Cevizoğlu ,Fakir Baykurt'la Birkaç Saat,, Aksoy Yayıncılık.
Baykurt, Fakir, 2007, Eşekli Kütüphaneci, Literatür Yayıncılık
Doğan Hızlan, 30 Ocak 2001 Hürriyet Gazetesi
Yaşar, M., 1991, Otuz Beş Köy 18.777 Kitap Okudu, Mustafa Güzelgöz ve Eşekli Kütüphane Türk Kütüphaneciler Derneği, İstanbul
Güney, E., 1991, Mustafa Güzelgöz, Mustafa Güzelgöz ve Eşekli Kütüphane Türk Kütüphaneciler Derneği, İstanbul
Ulus Gazetesi, 1963, Gezici Kitaplık, Okuyan Köylü, Mustafa Güzelgöz ve Eşekli Kütüphane Türk Kütüphaneciler Derneği, İstanbul
Aziz Güzelgöz(oğlu), Anıları