KAPADOKYA YÖRESİNDE HALK TAKVİMİ
Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ
Türkler günümüze kadar beş farklı takvim kullanmıştır. Bunlar on iki hayvanlı Türk takvimi ile başlar, sonrasında Celali takvim, Hicri takvim, Rumi takvim ve son olarak Miladi takvimdir. Bunlar dışında halkın değişik dönemlerde doğal olaylardan etkilenerek(kar, sıcak ,soğuk vb) belli aylara ya da günlere değişik isimler vermiştir.
Kapadokya yöresinde uygulanan halk takvimini kısaca inceleyecek olursak;
OCAK: Eski adı "Kânunusani" olan Ocak ayı, Türkçe bir sözcüktür. "Od" (ateş) kökenli olan Ocak, kışı ateşin başında geçirdiğimiz için yılın ilk ayına ismini vermiştir. Halk dilinde ise "Büyükay, Donaray, Kalandar, Kar ayı, Ovat , Zemheri(zemharı) Don ayı, Çile ayı olarak bilinir.
ŞUBAT : Deli gücük, gücük, güççük gibi adları da vardır. Kar ve soğukların en yoğun olduğu aydır. Halk dilinde “Deli gücük dellenir tolu başı sallanır”denilir. Türkçeye ise Şubat ayı Süryaniceden gelmiştir. Kökeni "şabat" sözcüğüdür.
MART : Döl dökümü, kuzu ayı, yazbaşı denilir. Vergi ayı olduğu için “Mart ayı dert ayı” olarak bilinir.
NİSAN : April, Abrul, Yağmur ayı, Türkçesi ise Farsça (Nisan), Süryanice (Nisanna), Sümerce (Nisag)'den gelmektedir. Nisan Sözcüğünün anlamı Akatça ve Sümercede "ilk meyve", "yılın ilk ayı", "taze mahsül", "tufanda" gibi anlamlara sahiptir. Aşık Paşa'nın 1330 tarihli Garibname'sinde "çünki gökden indi nīsān ḳaṭresi" şeklinde kullanılmaktadır.
MAYIS : Çiçek ayı, Dut ayı, Sözcük, Türkçe'ye de Latinceden geçmiştir. Mayıs sözcüğünün anlamı "taze, yaş sığır gübresi"dir. Bu dönemlerde yağmur yağışı yüksek oranda olduğundan dolayı bu isim verildiği düşünülmektedir.
HAZİRAN : Halk dilinde Yayla ayı, kiraz ayı olarak bilinir. Sözcük, Türkçeye Süryani dilinden geçmiştir. Sıcak anlamına gelir.
TEMMUZ :Eski Türkçede "çok sıcak" ve "cehennem" anlamına gelen "tamu-z" kelimesi kullanılmaktaydı. Türkçede bu aya "orak ayı" veya "ot ayı" ya da “kotan ayı” denmektedir. Ayrıca sözcüğün kökeni olan Tammūz, bir Babil ve Asur tanrısıdır.
AĞUSTOS: Eyyamı-Bahur,biçim ayı,ot ayı, olarak da bilinir. Türkçeye ise yine Latinceden geçmiştir. Türkçede bu aya "Harman ayı" denir. Türkçe kökenleri Piri Reis'in 1521 tarihli Kitab-ı Bahriye'sine kadar gider.
EYLÜL : Türkçe anlamı ise "yedinci ay"dır. Bu ay adını ilk Afrika kökenli Roma İmparatoru olan Septimus Severus'dan almaktadır. Türkçeye ise Arapçadaki aylūl sözcüğünden, Arapçaya ise Süryanicedeki elūl sözcüğünden, Süryaniceye ise Akatçadaki elūlu sözcüğünden geçmiştir.
EKİM : Avara ayı,Değirmen ayı da denilir. Türkçeye ise bu ayda tarlalara ekim yapıldığından dolayı Ekim ismi verilmiştir. Bu sözcüğün ve bundan sonraki iki ayın Türkçe isimlerinin dilimize girişi çok yenidir: 10 Ocak 1945 tarihli yasayla, eski Türkçede "teşrinievvel" ya da "Birinci Teşrin" olan ayın adı "Ekim" olarak değiştirilmiştir. Buna bağlı olarak Teşrinisani ayı "Kasım", Kanunuevvel ayı "Aralık", Kanunusani ayı da "Ocak" olarak değiştirilmiştir.
KASIM : Koç katımı ayı olarak bilinir. Türkçeye Arapçadan geçmiş olduğu düşünülmektedir ve Arapçada ḳāsim sözcüğü "bölen, taksim eden" anlamına sözcüğünden gelmektedir. Asırlar önce Anadolu'da halk yılı kasım, kasım günleri ve hızır, hızır günleri olarak ikiye ayırırdı. Hızır günleri 6 Mayıs günü başlar ve Kasım ayına kadar sürerdi.
ARALIK: Karakış, Nahır ayı, Arapçada Aralık ayı "kanun-u evvel" olarak da bilinir:
MART DOKUZU : 22 Mart Günü
APRİL BEŞİ: 18 Nisan (Kork aprilin beşinden camızı ayırır eşinden) Halk arasında hesap olarak tanımlanan bu hesaplama sistemi Rumi Takvim esasına dayanmaktadır. Rumi Takvim ile Miladi Takvim arasında 13 günlük farktan dolayı Abril beşi Rumi Takvime göre “Nisan ayının beşinci” günüdür. Miladi Takvime göre 18 Nisan gününe tekabül eder.
KOCA KARI SOĞUKLARI : Kocakarı soğukları mart ayında beklenen hava olaylarından birisidir. Arapça berdül'acüz olarak ifade edilen olay “yaşlı kadın soğuğu” anlamlarına gelmektedir. Kocakarı soğukları Rumî takvime göre genellikle 26 Şubat - 4 Mart, Milâdî takvime göre ise 11-17 Mart arasındaki günlerde görülmektedir.
HIZIR AYI: Alevi inancında genellikle her yıl Şubat ayının ikinci perşembe günü Hızır günüdür. Salı, çarşamba ve perşembe günleri oruç tutulur.
HIDIRELLEZ : Hıdırellez ya da Hıdrellez, Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.
Miladi takvim göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan Hıdırellez günüdür. 6 Mayıs'tan başlayıp 7 Kasım'a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım'dan 5 Mayıs'a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır.5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir. Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır.
Kış Mevsimi halk arasında ikiye ayrılır.
Erbain:22 Aralıktan - 31 Ocak'a kadar geçen süreye Erbain(kırk) denir.
Hamsin:1 Şubattan - 21 Mart'a kadar geçen süreye Hamsin(Elli) denir.
Cemre Düşmesi
İkisi Şubat ayında ve biri Mart başlarında olmak üzere, birer hafta arayla önce havada, sonra suda ve daha sonra da toprağa düşen sıcaklık artışıdır.