Toprağımıza Yadırgı Aydınlar
 
“ Yahu, mesleğime müdahale ediyor,şuna bak! Sen kimsin yahu!”
Bir dönem belediye başkanlığı yaptıktan sonra ,satın aldığı minibüsü çalıştırıyor Niyazi Bey. Ürgüp-Sinason arasında yolcu taşıyarak. Nüfusu giderek azalıyor beldenin. Giden gelen az. İşler iyi değil. Bir olanak doğdu ; MTA  Kamp şefliği bir minibüs kiralayacağını duyurdu. Niyazi Bey de başvurdu. Kabul edildi. Her gün, Damsa Koyağı boyunca bir yerlere götürüyor Dr Güneş Bey’i. Sonra…Sonrası karanlık. Damsa Yapay Gölü’nü gören, efilefil esintili bir yerde, artık iyice tükenmeğe yüz tutmuş ağaçlardan birinin altına oturuyor, düşün babam düşün…
Niyazi Bey dayanamıyor.
Bulduğu rengarenk bir kaya parçasını alıp Jeolog Dr efendiye götürüyor.
Niyazi Bey bir göçmen çocuğu. Artık yerlileşmiş. Memleketine yararlı olmak istiyor. Minibüsüne verilen paranın karşılığını ödemek istiyor. Jeologumuz bakmıyor bile kaya parçasına. Bıkkın, usangın…Niyazi Bey bu ilgsizliğe bir anlam veremiyor. Minibüsüne dönüyor, kasetçaları açıyor,Rumeli türküleri kayıtlı banttaki türküleri dinliyor.
Drama Köprüsü’nde bre Hasan…
Adam öldürmeyi oyun mu sandın!
O bitiyor. Ardından gelen…Gözyaşlarını tutamıyor Niyazi Bey, dedesinin anlattığı diyar canlanıyor gözünde.
Mayadağdan kalkan kazlar,
Al topuklu beyaz kızlar…
Jeologumuz ne yapıyor o sırada? Doktorasını yaptığı İsviçre’yi düşünüyor. Zorunlu hizmeti var. Ne yapıp edip gidecek bu kıraç diyardan. Kaçacak, cennetine kavuşacak. Karısı da Zürichli. Ankara’da yaşıyor şimdi. Türkiye’yi beğenmiyor, bu yurdun insanını ilkel buluyor, Afganistan halkıyla eş tutuyor…
Bu ülkeye kaç liraya malolduacaba ? Bunun hiç önemi yok. Bu topraklara yabancı. Fen Fakültesi Jeoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra sınavlar kazanmış MTA adına doktora yapmak için İsviçre’ye gönderilmiş. Önceleri ülkücü –idealist, mefkureci bir aydın…Ülkesine hizmet etmeyi ana ilke saymış. Yıllar geçtikçe ideal kalmamış…En çok söylediği söz olmuş: “ Abicim , yaşanmaz bu memlekette. Bu iptidai halka hizmet neymiş! Kıymet bilen mi var! Bir fırsat bulunca kaçacağım.”
Bir koyaktan kan ter içinde çıkıp gelmiş Hayrullah Kuzey…O da doktora peşinde…Damsa koyağının jeolojisini, jeomorfolojisini hazırlıyor. Elinde pek değerli kaynaklar var, onlardan yararlanmasına izin vermiyor. Fotokopi de çektirmiyor. Peki, kendisi değerlendiriyor mu?
“ Adama bak yahu, minibüsünü kiraladık diye benim mesleğime müdahale ediyor.”
“Niyazi Bey, saygın bir insan, memleketine yararlı olmak istiyor. Bir kaya parçasını size getirdiyse ne olmuş, bakıverin…Yereyyanardağ oluşumları. Mineralleşme yoksul. Bunu herkes biliyor. “
“ Tamam,” diyor jeologumuz, Hayrullah Kuzey’e “ Yarından itibaren bu minibüsü kullanmanıza izin vermiyorum.”
Kızgın, öfkeli…Değerini bilmeyenler arasına bir kişi daha katılmış durumda.
Haritasını,not defterini, fotoğraf makinasını,sırt çantasını eline alıyor Hayrullah Kuzey. Gülümsüyor.
“ Sağlık olsun! “ diyor. “”Yarını beklemeğe gerek yok, size iyi dinlenmeler, iyi öğlen uykuları…”
Ağacın altında kalakalıyor jeolog bey. Hayrullah Kuzey yürüyor Ürgüp’e doğru.
Cemil Köyü, Taşkınpaşa,Şahinefendi,Yeşilhisar,Soğanlıdere,Mavrican üzerinden bir köylü minibüsü, bir turist otobüsü gelirse ne  ala; binecek. Olmazsa yürüyecek Ürgüp’e doğru…Öğlen sonrasının sıcağı çökmüş koyağa…
“ Hayrullah Bey kardeşim, nereye böyle!”
Jeologumuz benim minibüsü binmeme izin vermiyor.”
“ Bırak Allaşkınayav, o kim oluyor, minibüs benim değil mi,aldırma sen! ”
“ Sağol…Bir tatsızlık çıksın istemem. Tartışmaya gerek yok. Hadi eyvallah !”
Niyazi Bey, gelip koluna yapışıyor. Fakat Hayrullah Kuzey inatçı…
“ Yav hocam, bu adamlarla memleket bir adım ileri gider mi? Gün boyu ağacın gölgesinde yatıyor. Güya Avrupalarda yetişmiş. Devlet kaç lira masraf etmiş. Anladım, galiba benim yüzümden tartıştınız. “
“ Mevzu uzun, derin…Hadi eyvallah !”
 
Toprağımıza yadırgıaydınlar…Ne umutlarla Avrupalara,Amerikalara gönderilmişler…Sonra…Sonuç !
 
Yıl 1978…Üniversite yaşamında böylelerine öyle çok rastlayacaktıki…Daha başındaydı o dönemin… Bilmiyordu, zamanla öğrenecekti. Tanıya tanıya çevresini Hayrullah Kuzey…
 
Ürgüp.1978 Temmuz